Taksim Kışlaların ve Avm’ lerin değil, Halkındır !

02.06.2013
Halkımız başta İstanbul olmak üzere tüm yurtta hükümetin baskılarına karşı demokratik tepkisini gösterip alanlara çıktı. Hükümet ise bu demokratik tepkilere karşı akıl almaz bir şiddete başvurarak binlerce kişinin yaralanmasına ve hatta sakat kalmasına yol açacak uygulamalar içinde oldu. Ancak ,uygulanan tüm şiddete rağmen halk geri adım atmadı. İnsanımız, baskıya , aşağılanmaya, hakarete, yasaklara karşı ayağa kalktı; halka rağmen bir şey yapılamayacağını ve sessiz kalmayacağını fiili olarak ortaya koydu. Diktatörce ve faşizan uygulamalara karşı sesini yükseltti ve hükümetin istifa etmesini talep etti. Artık bugün, Taksim halkındır. Güzel İzmir’imiz de 2 gündür geceli gündüzlü ayaktaydı. Başta aydınlık yüzlü gençlerimiz olmak üzere yüzbinlerce İzmir’li meydanları doldurdu. Barışçı bir şekilde tepkisini ifade etti. Ellerde binlerce bayrakla, başta “ Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, ”Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attı. En güçlü talep ise “Hükümet istifa” sloganı ile dile getirildi. İzmir Tabip Odası ve hekimler olarak biz de meydanlarda yerimizi aldık. Oluşabilecek olumsuz olaylara karşı İzmir Barosu başkanı sn.Sema Pekdaş ve Oda’mız G.Sekreteri Dr.Mete Güzelant, sn. Vali Mustafa Toprak ile bir görüşme yaptılar. Kendilerinden “ gösteriler karşısında hoşgörülü ve anlayışlı davranmaları , şiddete başvurmamaları ve biber gazı kullanmamaları konusunda güvenlik güçlerine emir vermeleri” rica edildi. Kendileri “biber gazı kullanmama konusunda emir verdiğini ve yol kesme vb.gibi eylemler olmadıkça müdahalede bulunulmayacağını “ belirttiler. Dün akşam, ne yazık ki, söz verilenlerin tam aksi bir durum ortaya çıktı. Öğrendiğimize göre AKP ‘yi protesto etmek için Basmane’ye yürüyen bir gruba çok yoğun bir şekilde biber gazı atıldı. Birçok insan gazdan etkilendiler, gaz kapsüllerinden ve taşlardan yaralandılar. Bazı görgü tanıkları, güvenlik güçlerinin arkasında toplanan ve AKP gençliğinden olduğu ifade edilen bir grubun göstericilere taşlarla, sopalarla saldırıda bulunduğunu belirttiler. Ardından gelişen ve Oda’mızın asla tasvip etmediği bina taşlama, cam kırma, yangın çıkarma gibi provokatif eylemlerle olaylar büyüdü ve saatlarce sürdü. Buna güvenlik güçlerinin uyguladığı orantısız şiddetin önemli bir rol oynadığını ve zemin hazırladığını düşünüyoruz. Behçet Uz Çocuk Hastanesi önünde bile kullanılmaktan çekinilmeyen biber gazı ve diğer nedenlerle yaklaşık olarak 420 kişinin hastane acillerine başvurduğunu , hastanelere başvuramayan binlerce insanın solunum sorunları yaşadıklarını , bazılarının astım krizi geçirdiklerini ve oluşan yaralarını kendilerinin tedavi ettiklerini öğrendik. Oda’mızda kurduğumuz ilk yardım merkezinde bulunan meslektaşlarımız ve intörnlerimiz de olay yerinde canla başla çalışarak birçok vakaya müdahalede bulundular. Tek tesellimiz şimdiye kadar ölümcül bir olayın yaşanmamasıdır. İzmir Tabip Odası olarak sayın valinin verdiği sözü tutmamasından dolayı hayal kırıklığı yaşadığımızı belirtmek isteriz. AKP hükümetinden ve sayın başbakandan ise halkın sesine kulak vermesini ve gereken “şeyi” yapmasını talep ederiz.
Bu haber 7246 kez okunmuştur.