Devletin sırları çoğalırken bizim mahremimiz satılığa çıkıyor.
Kendinize bile söylemek istemediğiniz sırlarınızın satılığa çıkarılmasını ister misiniz?
Eşinizden gizlediklerinizin ortalığa saçılmasını ister misiniz?
Son adet tarihinizin, kaç düşük yaptığınızın, hamile olup olmadığınızın, girdiğiniz depresyonun, aldığınız ilaçların başkaları tarafından bilinmesini ister misiniz?
Verilerimiz verilir mi verilmez mi?
SGK-Sağlık Bakanlığı veri satış mağazası mı kuracak! Veriyi alan, kişiye özel reklam mı yapacak!
Yoksa fişlenecek miyiz/fişleniyor muyuz?
Mebusun, Bakanın, onun yakınlarının mahremini koru, benimkine saldır olur mu?
En mahrem bilgilerinizin hekiminiz dışındakilerle paylaşılmasına evet deyip demediğinize yalnız başınıza karar veriniz!
Güvenip gittiğiniz sır saklayan hekimin ihbarcı yapılmasına razı mısınız?
Temel ilkesi “zarar vermemek” olan hekimlerin, hiç istenmeyen olumsuzluklarda (komplikasyon) bile meslekten men cezası almasını ister misiniz?
Hekiminize hastaya bile dokunmayan beş üst düzey Sağlık Bakanlığı yöneticisi ve yedi atanmış “uzmandan” mürekkep bir heyetin diploma iptali cezası vermesine gönlünüz razı olur mu?
Hekimler bunca ceza baskısı altında, sorun çıkma ihtimali yüksek hastalara bakmakta çekinik davranırlarsa derman bulabilir misiniz?
Peki ya canınızı, en sevdiklerinizi bilgisine, becerisine güvenerek emanet ettiğiniz hekimlere bu yapılana evet der misiniz?
Özel hayatımızdan elinizi, gözünüzü, kulağınızı çekin mi diyoruz? Hekim bağımsızlığı üzerinde sallanan bir kılıca dönecek Sağlık Meslekleri Kurulu’na hayır mı diyoruz?
Öyle ise hep birlikte söyleyelim;
‘Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ nın
8. Maddesinin (h) bendinin (1) ve (3) nolu alt bentlerini geri çekin, yasalaştırmayın!
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi