Süt Kardeşliği

07.03.2013
 
Başka bir çok memeli türünde olduğu gibi insan yavrusunun da en değerli besin kaynağının “anne sütü” olduğu tartışmasızdır! Bu bakımdan Sağlık Bakanlığı’nın Anne Sütü Bankası kurması son derece yerinde bir girişimdir!
 
Bu son derece önemli ve anlamlı hizmetin gündeme getirilen gereksiz ve bilimsel dayanaktan yoksun tartışmalarla gölgelenmesi üzerinde konuşulmaya değer bir olumsuzluktur! Böylesine olumlu bir girişimin bu denli anlamsız bir olumsuzlukla bezenmesi kabul edilemez!
 
Süt Bankası açılması sürecinde “süt kardeşliği” kavramının öne çıkartılması ve sürece din adamlarından alınan fetvanın katılması yersiz ve gereksizdir.
 
Yetkililere sorulacak olsa, halkın bu konudaki çekincelerinin önüne geçilmesi ve eritilmesi gerekçesine sığınılacaktır! Oysa, akıl ve bilimin öncelendiği ve yaşama yön verdiği ortamlarda yönetenlerin bu bağlamdaki önderliği önemlidir. Önderlik yerine, kuyrukçuluk yapılması zaman kaybı ve akıldışı tartışma ortamı yaratılmasına hizmet etmekten başka işe yaramayacaktır!
 
“Süt kardeşliği” boş inancıyla akrabalık ilişkisi oluştuğu ve süt kardeş olduğu varsayılanların gelecekteki olası evliliklerinden kaygılanmak gereksizdir. Süt kardeşlerin evlililiğine karşı önlem olarak süt annelerin ve bu sütleri içen bebeklerin belgelenmesi girişiminin başkaca sorunlara yol açması da olasılık dışı değildir. Bu kayıtların bir şekilde elde edilmesi ve bağışçı ile alıcının biri birlerinin izini sürmesi olasılık dışı bir durum değildir. Süt alışverişinin belgelenmesi şu an için hiç de akla gelmeyen kimi sakıncaların doğmasına yol açabilecektir.
 
Süt kardeşliği üzerinden akrabalık ilişkisi tanımlayanlara sormak gerekir! Aralarında kan bağı olan kişilerin evlenerek çocuk sahibi olmalarındaki sakıncalar ortadayken, akrabalık ilişkisi olanların evlilik bağı kurması konusunda da sınırlayıcı olmayı düşünmekte ve aklınıza getirmekte misiniz?
 
 
Süt kardeşliği üzerinden yapay bir akrabalık ilişkisi kurgulama çabasındaki sizlerin kardeş çocuklarının evliliğine nasıl baktığını öğrenmek isteriz! 
 
Bireysel düzlemde olması ve kalması gereken süt kardeşliği kaygısının Sağlık Bakanlığı’nın Diyanet İşleri’nden fetva istemesi  sonucu kurumsallaştırılması laik devlet düzeninde kabul edilemez bir yaklaşımdır. Daha da kötüsü bu akıldışılığın bakanlık eliyle ciddiye alınmış olması toplumu yanlış yönlendirme ve toplumsal yaşamda dinsel ölçütlerin başvuru kaynağına dönüştürülmesi eğilimini güçlendirebilme potansiyeli taşıdığı da açıktır. 
 
Süt Bankası gibi önemli ve anlamlı bir girişimin akıl ve bilimle bağdaşmayan tartışmalara konu edilmesinin yol açabileceği zaman ve kaynak kaybı konusunda yetkilileri uyarmayı göz ardı edilmez bir görev bildiğimizi kamuoyu ile paylaşırız.
 

İZMİR TABİP ODASI 

Bu haber 1678 kez okunmuştur.