Yiğit Bir Yurtseverin Anısına

20.01.2013
 
Bir Pazar sabahıydı
Ankara kar altında
Zemheri ayazıydı
Yaz güneşi koynunda
Ucuz can pazarıydı
Kalemim düştü kana
Zalimler pusudaydı
Bedenim paramparça
Çevirdim anahtarı
Apansız bir ölüme
Şarapnel parçaları
Saplandı ciğerime
Ucuz can pazarıydı
Kan doldu gözlerime
İsimsiz korkuları
Katmadım yüreğime
Bembeyaz doğruları
Yaşadım ölümüne
Uğurlar olsun
Uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem,bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun
 
Şair Ali Çınar’ın yazdığı bu şiir ve Selda Bağcan’ın bir ağıt niteliğinde okuduğu bu türkü ağrılı, acılı anılarımız arasında yer alıyor. Bu büyük kaybın ardından çocukları ile birlikte o vakur duruşu ila anımsadığımız Güldal Mumcu’nun kitabını okurken Ankara’da durmaksızın yağan yağmurun altında İlhan Selçuk ve Gencay Gürsoy’la cenazenin ardından yüzbinlerce insanla birlikte yürüyüşümüzü hatırlıyorum.20 yıl geçti üzerinden.İlhan “bu yüz binler elbette önemlidir ama dağılırlar bu heyecan kaybolur” diyordu..Doğruydu söyledikleri,yıllar sonra cumhuriyet mitinglerinin milyonları da dağılmıştı.Hep düşünmüşümdür nasıl bir ülkede yaşadığımızı.Nazım Hikmet’i 13 yıl hapiste tutan, Sabahattin Ali’yi sınırda öldürten Muammer Aksoy,Cavit Orhan Tütengil, Doğan Öz, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı ve daha nice aydınlık insanı katleden ,gençlerin önce sokaklarda daha sonra dağlarda birbirini vurduğu,yüzlerce yurtseveri,öğrenci,gazeteci, milletvekili, öğretim üyesini ve subay ve generalini, genel kurmay başkanına varıncaya kadar hapseden bir ülke. Demokrasi olarak anılan bir memleket.Bütün bunlardan, geri kalmışlıktan ,bu ilkelliklerden  ulusça utanç duymamız bundan kurtulmak için birlikte çareler aramamız gerekirken  cephelere bölünüp  sevgi, dayanışma birlik değil kin husumet intikam duyguları üreten karşı cephenin acı ve ıstırabından zevk alan bir toplum. Türkiye’nin 60-70 yıllık yöneticileri ve  özellikle acılarımızı yoğunlaştıran  sonuncular, bu utanılası durumdaki  paylarını,.sorumluluklarını düşünmüşler midir acaba? Hiç sanmıyorum.Böyle insancıl böyle çağdaş ve soylu duygular taşıyacak yetkinlik ve olgunlukta olamadılar.Üstelik bu yetersizliklerini hiç göremediler..Uğurlar olsun Uğur sana.Seni beynimizde yüreğimizde taşıyoruz Sen yiğitler yiğidi bir yurt severdin bir büyük yürek, bir araştırmacı gazeteci, aklı  karmaşalardan uzak  örnek bir devrimci.Seni yaşadıkça izlemeye ve örnek almaya devam edeceğiz .
 
Prof. Dr. Coşkun Özdemir
 
Bu haber 1595 kez okunmuştur.