Sayı:12-49 Tarih: 10.12.2012
Değerli meslektaşlarımız, Saygıdeğer yurttaşlar,
Bilindiği gibi 10 Aralık, 1948’de “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”nin yayımlanışından bu yana “İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır.
Ülkemizde İnsan Hakları kavramının çoğu kişinin kafasında oluşturduğu izlenim ne yazık ki olumlu değildir. İnsan Hakları arkasına saklanarak ayrılıkçılığın ve ülke zararına yaklaşımların savunulması alışkanlığı bu yanlış algının başta gelen etkenidir.
İnsan Hakları kavramının her alanda özünden koparılarak içinin boşaltıldığı bir süreç yaşıyoruz.
İnsan hakları, bireyin sırf insan olmasından kaynaklanan ve doğuştan sahip olduğu vazgeçilemez ve devredilemez haklardır. Onurlu ve insanca sağlıklı yaşam hakkından ifade özgürlüğüne; kişinin hiçbir ayrım olmaksızın diğer insanlarla eşit haklara sahip olmasından örgütlenme özgürlüğüne; savunma hakkından özel hayatın korunmasına kadar geniş bir alanda düzenlenen temel insan hak ve özgürlüklerinin savunulması ve bu haklar için mücadele edilmesi insanlık ve hekimlik görevidir.
Bu saptamadan sonra İzmir Tabip Odası olarak bu yılki İnsan Hakları Günü’nde sağlık hizmeti hakkına değinip bu haktan yoksun tutulan iki meslektaşımızın durumuna değinmeyi göz ardı edilemez bir görev sayıyoruz.
Prof Dr Mehmet HABERAL ve Prof Dr Fatih HİLMİOĞLU’nun hem birer hekim hem de nitelikli bilimciler olarak evrensel ölçekteki değerleri konusunda fazlaca söz söylemeye gerek olmadığı düşüncesindeyiz. Her ikisinin de hekim raporlarıyla belirlenmiş olan sağlık sorunları vardır. Hekimlerce saptanan bu rahatsızlıklarıyla cezaevinde bulunmalarının sakıncası da ortadadır. Özellikle Prof Dr Fatih HİLMİOĞLU’nun yaşamsal boyuttaki karaciğer rahatsızlığına geçtiğimiz haftalarda oğlunu yitirmesinin eklediği psikolojik yıkımın durumunu daha da kötüleştirmiş olduğunun söylenmesine bile gerek yoktur.
Genelde İnsan Hakları özelde sağlık hizmeti hakkından yoksun bırakılan iki meslektaşımızın durumunu kamuoyunun dikkatine bir kez daha sunuyoruz. 2012 yılının 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde başta Prof Dr Mehmet HABERAL ve Prof Dr Fatih HİLMİOĞLU olmak üzere tüm meslektaşlarımızın ve ülkesi için çabalayan yurtseverlerin uğramakta olduğu İnsan Hakları kayıplarının yaşadığımız çağa yakışmayan bir ayıp olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyoruz.
İnsan Hakları ayıplarının bir an önce son bulması dileğimizi ve beklentimizi paylaşıyor, saygılar sunuyoruz.
İZMİR TABİP ODASI