Kamu özel ortaklığı ihale sözleşmelerinde hastanelerde en az %70 doluluk oranı taahhüt edildiği tesbit edildi. Böylece KÖO işine giren büyük patronlara hastane işinde daha çok kar garantisi veriliyor. Bir başka deyişle hastahaneler bundan böyle karhane!
“5 yıldızlı otel konforunda hastaneler” yapacaklarını duyuran ve ihale yapmaya devam eden Sağlık Bakanlığı ihaleyi alan şirketlere yüzde 70 doluluk vaat ediyor. Hastanelerin yüzde 70 gibi yüksek oranda dolu olmasının nasıl sağlanacağı ise belirsiz. Ancak bu oran tutturulamaz ise Sağlık Bakanlığı ihaleyi alan şirketlere aradaki farkı ödemeyi taahhüt ediyor. Dolayısıyla bu doluluk oranını tutturmak için vatandaşın daha çok hastalanması ve hastanelere başvurması gerekiyor.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulandığı dönem boyunca yatak doluluk oranları giderek artsa da şirketlere vaat edilen yüzde 70’lik doluluk oluşmamış durumda. Sağlık Bakanlığı Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2011 verilerine göre yatak doluluk oranları şöyle:
Yıllara ve Sektörlere Göre Hastanelerde Yatak Doluluk Oranı, (%), Türkiye
Kaynak: Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
- Peki bu grafiklerdeki verilerden ne anlamalıyız? Yataklı tedavi hizmetlerini değerlendirmek için kullanılan pek çok kavram vardır. Bunlar 100 kişiye düşen yatak sayısı, hasta yatırılma oranı, polikliniğe başvuran hastaların ne kadarının hastaneye yatırıldığı, bir yatağın yılda kaç gün boş kaldığı, yatakların ne kadarının dolu olduğu gibi verilerdir. Bu veriler daha nitelikli bir yataklı tedavi hizmeti vermek için bir planlama aracı olarak kullanılmalıdır. Hasta yataklarına karlılık gözlüğüyle bakmak, turistik tesis yatakları ile karıştırmak ancak AKP iktidarına mahsustur. Turistik tesislerde doluluk için çaba harcanabilir. Ama sağlıkta bu çaba daha çok insanın hastaneye yatacak denli hastalanması için çaba harcamak demektir. Hastaneler halkın sağlık gereksinimine göre değil de karlılık üzerinden yıkılıp yapılırsa “garantili” bir biçimde doldurulmaları da gerekir. Ne günlere kaldık!
Yıllara Göre Hastanelerde Yatak Doluluk Oranı, Tüm Sektörler, (%), Türkiye
Kaynak: Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
-Şirket Temsilcileri Hastaneleri Yönetecek
Hazine arazileri üzerine inşaat yapacak bu şirketlere hem 25 yıl “kira” ödenecek hem de hastane içindeki görüntüleme ve laboratuar dahil pek çok hizmet devredilecek. Yani Sağlık Bakanlığı hem kiracı olacak hem de hizmet satın alacak. Son yapılan yasal değişiklikle bu şirketlere tam KDV muafiyeti de getirilmişti. O halde bu ihalelerde kamunun yararına olan ne? Ayrıca 25 sene kiracı olarak kullanılacak bu hastanelerin Kamu Hastaneleri Birliği süreci ile birlikte “kamu sağlık tesisi” olacağı söyleniyor. Oysa 2 Milyon TL’ye yapılan hukuk danışmanlığı ihalesini alan şirketlerce hazırlanan sözleşme taslağına göre hastane “şirket temsilcisi” tarafından yönetilecek. Sağlık Bakanlığı döner sermaye bütçesinden ödenecek “kiralar” 11 ihalede yılda 2 Milyar TL’nin üzerine çıktı. Önümüzdeki 25 yıl için şimdiden 50 Milyar TL (eski para ile katrilyon) borçlandırıldık. Açıklanan ve planlanan 45 ihale ile bu tutarın tüm döner sermaye bütçesiyle bile karşılanamayacağı hatta Sağlık Bakanlığı bütçesinin de büyük bölümünün sadece bina kullanmak için harcanacağı açık.
Türk Tabipleri Birliği’nin açtığı davalarda Ankara-Etlik, Ankara-Bilkent ve Elazığ ihalelerinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi. Mahkeme ayrıca dayanak 3359 Sayılı Yasanın da Anayasa Mahkemesine gönderdi. Anayasa Mahkemesi ilk incelemesini yaparak davanın esastan görüşülmesine karar verdi.
Türk Tabipleri Birliği Kamu Özel Ortaklığı sürecini ve yaratacağı kamusal zararı yakından izlemeyi sürdürüyor.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi