Biz hekimlerin hiç de yabancısı olmadığı şiddet en acı şekliyle değerli bir öğretmenimize yöneldi. Rabia Sevilay DURUKAN öğretmen, bir öğrencisi tarafından sınıfında ve öğrencilerinin gözleri önünde hunharca öldürüldü. Değerli öğretmenlerimiz ve değerli eğitimcilerimizin acısını çok iyi anlıyoruz. Çünkü aynı şiddeti hergün bizler de yaşıyor ve şehitler veriyoruz.
Daha bundan 4 ay önce bir meslektaşımız, Dr.Ersin Arslan, henüz 30 yaşında, bir hasta yakını tarafından ve bıçak darbeleri ile öldürülmüştü. Bu saldırı, biz sağlıkçıların hemen her gün uğradığı her türden şiddetin en uç noktasıydı.
Ülkemizde bizzat iktidar sahipleri tarafından aydınlara ve eğitimlilere karşı yürütülen bir aşağılama ve değersizleştirme faaliyetini gözlemliyoruz. Çalışanlar ve emek, hergün aşağılanıyor. Hekimler, öğretmenler, sanatçılar vb. meslek grupları, çalışmamak, yan gelip yatmak, az çalışıp çok para istemekle suçlanıyor.
Başka ve büyük suçlar, ortaya atılan sis perdesi altında gizlenmeye çalışılıyor.
Sistemden kaynaklı sorunların aynı zamanda mağduru olan çalışanlar, sorunların faili gibi gösterilmekte ve bu şekilde propoganda yapılmaktadır. Bu propagandanın sonucu olarak, sorunlara duyulan öfke, sistemin kendisine değil doktora, öğretmene ve çalışanlara yöneliyor.
Aslında yaşadığımız tipik bir çöküş tablosudur. Atatürk Devrimleri, Cumhuriyet ve aydınlanmanın ayaklar altına alındığı; bir oy deposu olarak görülen cehaletin ve cahillerin yüceltildiği, ortaçağa övgüler yazılan kara bir dönemi yaşıyoruz.
Ancak inanıyoruz ki, insanlık, bu yeni ortaçağı da yenecek; insana, emeğe, bilime ve bunların temsilcilerine verilen değerin yüceltildiği yeni bir aydınlanma devrimi yaşayacaktır.
Not: Öğretmen Rabia Sevilay DURUKAN ‘ın görevi başında katledilmesi nedeniyle sendikalar tarafından Konak Meydanında düzenlenen 27.09.2012 tarihindeki protesto eylemine, İzmir Tabip Odası adına Genel Sekreteri Uz. Dr. Mete Güzelant katılmış ve öğretmenlerle dayanışma duygularımızı paylaşmıştır.
İZMİR TABİP ODASI