ANAYASAYA UYMAK SUÇ MUDUR?

17.09.2012

 

Sayı:12-42                                                                           Tarih: 17.09.2012

 
 
ANAYASAYA UYMAK SUÇ MUDUR?
ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNE SAHİP ÇIKMAK ARTIK CEZALANDIRILMA NEDENİDİR.
     
 
Değerli basın mensupları,
 
Basın bildirimize başlık olan soru ilk bakışta hepimize anlamsız gelecektir. Hiç kuşku yoktur ki bu soruya verilecek yanıt “elbette suç değildir, olur mu hiç öyle şey?” şeklinde olacaktır, olmalıdır. Ama bugünün Türkiyesinde yaşananlar olması gerekenlerden son derece farklıdır.
 
Geçtiğimiz günlerde İzmir Adliyesi’nde görülmekte olan bir davanın sonunda verilen kararı öğrendiğimizde “Anayasa’ya uymak suç mudur?” sorusunu seslendirmenin gerekli olduğu kanısına vardık.
 
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ Anayasa’ya uygun davrandığı için ertelenmemiş bir hürriyeti bağlayıcı mahkeme kararı ile karşı karşıya kalmıştır. Karar Yargıtay tarafından da onanırsa özgürlüğünden yoksun kalacaktır.
 
Mahkemece tecilsiz olarak 2 yılı aşkın hapisle cezalandırılan Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ aslında bu davranışıyla “Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir!” sözüne bağlılığını da sergilemiştir.
 
Hepimizce çok iyi bilindiği gibi şu anki Anayasa gereğince Anayasa Mahkemesi’nin artık içtihatlaşmış kararlarına da yansıdığı gibi üniversitelerimizde öğrenim gören öğrencilerimizin uymakla yükümlü oldukları kılık-kıyafet kuralları vardır.
 
Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ bu kurallara uymadığını gözlemlediği öğrencisinin durumunu tutanak altına almıştır. Durumu tutanak altına alınmış olan öğrenciye herhangi bir şekilde fiziksel müdahalede bulunmamış, derse girmesini engellememiştir.
 
Durum bu denli açık ve ortadayken Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ’nün ertelenmesi dahi söz konusu olmayan hapis cezasına çarptırılmış olması bizlere “Anayasa’ya Uymak Suç mudur?” sorusunu sordurmuştur.
 
Anayasa’nın ve o Anayasa’nın koruyucusu ve gözeticisi olan Anayasa Mahkemesi’nin kararları doğrultusunda davrandığı ve böylelikle aklın ve bilimin önde gelen savunucusu olması gereken üniversitelerimizin ve o üniversitelerimizin öğretim üyelerinin yapması gerekeni yaptığı için suçlanan Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ belki de doğruyu yaptığı için cezalandırılarak tarihe geçecektir.
 
 
 
 
 
Unutulmamalıdır ki, ne ceza ne de yıldırma aydınlanmanın ve insanlığın gelişmesinin önüne geçemez. Bruno ve Galile bu sözlerimizin tarihin derinliklerindeki iki doğrulayıcısıdır. Ortaçağ’da onların başına gelen neyse içinde bulunduğumuz çağda Esat Rennan Pekünlü’nün başına gelen odur.
 
Bizler de bu süreçte tüm varlığımızla ve gücümüzle Prof. Dr. Esat Rennan PEKÜNLÜ’nün yanında olmayı kaçınılmaz bir görev olarak algılıyor ve bu görevi her koşulda yerine getireceğimizi sizler aracılığıyla saygıdeğer kamuoyu ile paylaşıyoruz.
 
 
İZMİR TABİP ODASI
Bu haber 1883 kez okunmuştur.