Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Kurum Katkısına İlişkin Usul Ve Esaslara İlişkin Tebliğ'in kimi hükümleri 28.08.2012 tarih ve 28395 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tebliğ ile değiştirilmiştir. Tebliğde bilinmesi önem taşıyan değişiklikler aşağıda özetlenmiştir.
Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin ZMSS’de Kurum Katkısına İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ'de Yapılan Değişiklik Hakkında Bilgi Notu
- Değişiklikle birden fazla sağlık kuruluşunda çalışan ya da muayenehanesinin yanı sıra bir başka sağlık kuruluşunda çalışan hekimlere her bir çalışmaları için ayrı ayrı sigorta yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Tebliğin A.3. Teminat Dışında Kalan Haller bölümünün (ç) bendine; "insani görevin yerine getirilmesi hariç sigortalının sigorta primini destek veren kuruluşların sorumluluk alanı dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri" cümlesi eklenerek hekimlerin sigorta yükümlülükleri ağırlaştırılmıştır. Böylece hekimler ne kadar yerde çalışıyorsa o kadar ayrı sigorta yaptırmakla yüz yüze bırakılmıştır.
- Değişiklikten önce sigortanın, mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı tazminat taleplerini, bu taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faizi karşılayacağı belirtilmekteydi. Değişiklikle bunların yanı sıra "tazminat talebine ilişkin makul giderler" kalemi sigorta kapsamına alınmıştır. Ancak bu makul giderlerin ne olduğu Tebliğden anlaşılamamaktadır.
- Yeni düzenlemeyle sigorta sözleşmesi ile teminat altına alınan mesleki faaliyetlerin icrası sırasındaki riskin gerçekleşme anı sigortalının tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği veya zarar görenin sigortacıya başvurduğu an olarak tanımlanmıştır.
- Değişiklikle sigortalıya resmi bir tebligat olmaksızın herhangi bir şekilde başvurulması ile riskin gerçekleştiği kabul edilmiştir. Tebliğin daha önceki halinde ise sigortalının kendisine karşı açılan dava veya hukuki takibe ilişkin tebligat ile rizikonun gerçekleşeceği belirtilmiştir.
- Değişiklikten önce zararın sigortalının sorumluluğundan kaynaklandığının mahkeme tarafından karar altına alınmış olması ve sigortacının yazılı onayı ile sigortalı tarafından ödeme yapılması rizikonun gerçekleşmesi halleri arasında sayılmışken yapılan değişiklikle bu hükümlere yer verilmemiş, yukarıda da belirtildiği gibi zarar görenin sigortalı ya da sigortacıya başvurusu yeterli sayılmıştır.
- Rizikonun gerçekleştiğini bildirme yükümlülüğü yalnızca sigorta ettirene yüklenmiş ve 5 gün olan bildirim süresi "derhal" şeklinde değiştirilmiştir. "Derhal" ile hangi anın kastedildiği belirsiz olup bu düzenleme Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen "gecikmeksizin" ifadesi ile de örtüşmemektedir.
- Sigorta sözleşmesinden doğan taleplerle ilgili zamanaşımı süresi, alacağın muaccelolduğu (borcun ödenmesi gereken hale gelmesi) tarihten itibaren iki yıl ve herhalde rizikonun gerçekleşmesinden itibaren 10 yıl olarak düzenlenmiştir.
Yapılan değişiklikler hukuk büromuz tarafından incelenmekte olup yapılacak girişimler ve sonuçları sizlerle paylaşılacaktır.
Saygılarımızla.
Türk Tabipleri Birliği