Acı Kaybımız Dr. Alpaslan Berktay’ın Ardından... (1924-2012)

31.08.2012

 

 

İzmir Tabip Odası ve İzmirli hekimler olarak acımız büyük! Cumhuriyet’le yaşıt bir Cumhuriyet sevdalısı aramızdan ayrılmış bulunuyor.

Alpaslan Berktay bir hekimdi, bir yazardı, bir yazın ve düşün adamıydı, ama bunlar kadar önemlisi eğilmeyen, bükülmeyen, dik durmayı her şeyin önüne koyan bir Cumhuriyet yurttaşı olmasıydı!
 
Bir ulu çınardı Alpaslan Berktay!
 
Yaşamının her gününde, her anında ve  son nefesini verene dek önceliği ilkeleri ve hedefleri için savaşım vermek oldu!
 
Çok yönlü kişiliği yalnızca bir hekim olarak değil aynı zamanda bir aydın olarak da duyarlı olması anlamına geliyordu. Hemen her konuda söyleyecek bir şeyi yapacak bir eylemi vardı!
 
Hekimlikten emekli olmasına ve hekimlik yapmamasına karşın üyesi olduğu İzmir Tabip Odası’nın her türlü etkinliğini yakından izler deneyimleriyle yol göstericiliğini bu yaşında da sürdürürdü.
 
İzmir Tabip Odası’nın hiç bir Genel Kurulu’nu kaçırmaz, seçimlerde oyunu mutlaka kullanırdı.
 
Aksaçlı delikanlılardan biriydi bizler için!
 
Anısı önünde saygıyla eğiliyor, üstün niteliklerinin yolumuzu aydınlatmayı sürdüreceğinden kuşku duyulmamasını diliyoruz.
 
Başımız sağolsun!
 
İzmir Tabip Odası
 
 
Not : Dr Alpaslan BERKTAY’ın cenazesi yarın (01.09.2012 Cumartesi) öğle vaktinde Bostanlı Beşikçioğlu Camisi’nden kaldırılarak Doğançay Mezarlığı’nda toprağa verilecektir.
 
Dr Alpaslan BERKTAY’ın Kısa  Yaşam Öyküsü
 
15 Nisan 1924’te İzmir’de Girit kökenli bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi.
O yılların koşulları gereğince insanların ve ailelerin oradan oraya savrulması sıradan bir durumdu. Alpaslan Berktay’ın ailesi de 1897’deki Yunan Harbi’nde Anadolu’ya göç ederek İzmir’e yerleşmiş.
Acı, dert ve sıkıntı  o dönem insanlarının ayrılmaz parçası gibi. Baba Berktay bu kez Çanakkale’de yurt savunmasına koşuyor.
Ardından Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in kuruluşu. Bunca sıkıntı ve eziyet Cumhuriyet coşkusu ile taçlanıyor.
Alpaslan Berktay Cumhuriyet’in Onuncu Yılı’na tanıklık etmiş. Atatürk’ü yakından görme onuruna erişmiş bir anıtsal kişilik.
Cumhuriyet aydınlığının sunduğu fırsatları iyi kullanmış. İzmir’de başlayan ilkokul serüveni Milas, Ankara, İstanbul  ve İzmit’te sürmüş.
Kabataş Lisesi’nden sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girmiş.  Yıl 1943! Tek tıp fakültesi İstanbul’da! Tıbbiyeli olmanın yanı sıra siyasallaşma, okuma ve aydınlanma! Tipik bir Tıbbiyeli olmuş Berktay.
O yıllarda efsane Hulusi Behçet tıp fakültesi hocası.
Azimle geçen Tıbbiye yıllarının ardından hekimliğe atılış. İlk görev yeri Ayvalık, Altınova! Daha başından halkçı hekimliktir yaptığı.
Bu arada vatani görevini de tamamlıyor.
Buca Sanatoryumu’nda Göğüs Hastalıkları ihtisası dönemi. Yine hastalarla kurulan insanca ilişkiler, bugünlerde unutulmaya yüz tutan hastaya temas o dönemlerde fazlasıyla söz konusu.
Aydın insan yalnızca mesleğinin sınırları içinde kalmamalı diyen bilinç oluşumu.
Böylelikle hemen her alanda verdiği mücadeleler hekimliğine eşlik eder oluyor.
Pek çoğumuzun bu dünyaya merhaba demediği yıllarda 1960-61’de İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeliği deneyimi.  O günlerde başlayan meslek odası sorumluluğu yarım asır sonra da olanca hızıyla sürüyor. Cumhuriyet’le yaşıt Dr Alpaslan Berktay son yıllarda da ilgisini esirgemiyor  meslek örgütünden. İzmir Tabip Odası’nın 28-29 Nisan 2012’de yapılan hem genel kuruluna hem de seçimlerine her zamanki gibi katılıyor. Görev aşkı yaş sınırı tanımıyor. Çünkü, o genç yılgınlardan değil aksaçlı çılgınlardan birisi!
İzleyen çalkantılı yıllar pek çok Türk aydını gibi Alpaslan Berktay’ı da yıldırmayı amaçlamış. Onca acı, tutukluluk ve kısıtlılık onu doğru bildiği yoldan milim saptırmıyor.
Zorluk neredeyse o da oradadır! Bugünün aydıncıkları “Ermeni Soykırımı Özürcüsü” olmayı gözlerine kestirebilirken Alpaslan Berktay 1984’te 12 Eylül’ün en keskin yıllarında “Aydınlar Dilekçesi” imzacısı olabilecek kadar gözüpek bir duruş sergiliyor.
İstanbul serüveninin sonunda İzmir’e dönüş ve İnsan Hakları Mücadelesi yılları. Bu işin altından etnikçilik çıkmasıyla birlikte dernekle yollarını ayırıyor. İnsan Hakları  neredeyse tümüyle ayrılıkçılığın ve yıkıcılığın alanına dönüşüyor.
Yazılar, kitaplar, paneller, toplantılar sürüp gidiyor. Yaş ilerlese de enerji tükenmiyor.
Neredeyse son nefesini verirken bile ülke sorunlarıyla ilgilenen bir koca çınar artık bedeniyle aramızda olmayacak!
Dr Alpaslan Berktay’ı 29 Ağustos 2012’de kaybettik.
Ama, ilkeleri, mücadeleciliği ve dik duruşu sonsuza dek bizlere rehberlik etmeyi sürdürecek!
Anısına saygıyla…
 
İzmir Tabip Odası
Bu haber 4243 kez okunmuştur.