Ege Üniversitesi Hastanesindeki Şiddeti Kınıyoruz !

08.05.2012

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin Değerli Üyeleri, Değerli Hastalarımız, Sayın Basın Mensupları; 

 

Şehit meslektaşımız Op. Dr. Ersin ARSLAN’ın acısı yüreğimizi kanatmaya devam ederken, hekime yönelik şiddet hız kazanmış ve boyut değiştirmiştir. Hekimlere bıçaktan sonra, ateşli silahlar da yöneltilmiştir.  Hekimler ve diğer sağlık çalışanları bir can pazarının ortasındadırlar.

Son olay Ege Üniversitemizin hastanesinde gerçekleşmiştir.

5 Mayıs Cumartesi sabah 03:30 sularında, kaynak yaparken koruyucu gözlük takmaması nedeniyle kornealarında ultraviyole ışık hasarı gelişmiş bir hasta, acil servis kanalıyla nöbetçi göz hekimimize ulaşmıştır. Hasta, esasen gündüz vakti, polikliniğimizden kendisine verilen tedaviyi uygulama özeni ve 24-48 saatlik iyileşme süreci için gereken sabrı göstermeyen biridir. Kaynak yaparken, koruyucu gözlük takma gereğini de yerini getirmemiş olan hasta, gözündeki batma hissinin geçmesi için, gözünün yıkanmasını emrederken,  bu şekilde yakınmalarının geçmeyeceğini anlatmaya çalışan doktor hanımı dinlemek yerine saldırgan tavırlar sergilemiş, doktor hanım ve nöbetçi hemşiremiz, kendilerini nöbetçi hekim odasına kilitleyip, güvenliği telefonla arayarak, kendilerini şiddetten korumuşlardır.

Bunun üzerine güvenlik personeli tarafından göz kliniğinden uzaklaştırılan saldırgan hasta, işyerine gidip, silahını alarak 1 saat sonra tekrar hastanemize dönmüş, hastadan şüphelenen hastane polisinin önsezili yaklaşımıyla, silah çektiği acil servis hekimlerimizin başına çok vahim bir olay gelmeden etkisiz hale getirilmiştir.

Hekimler ve sağlık çalışanları, iyileşmek değil, saldırmak, şiddet uygulamak niyetiyle, istediği zaman hastanelere gelen kişilerle, her gün muhatap olmaktadır.

Hekimlerin, mesleğin onurlu geçmişine dayalı saygı ve mesleğin sunduğu eşsiz hizmete dayalı minnettarlık ve sevgi dışında hiçbir koruyucu kalkanı, zırhı yoktur.

Hekimlerin saygınlığını zedeleyici, başarılarını sıradanlaştırıcı yaklaşımlar, hekimi savunmasız bırakmaktadır. İyileştirememek ile hastalandırmak, kurtaramamak ile öldürmek arasındaki farklar akıllardan silinmiş, aynı şeylermiş gibi sunulmuştur. 

Hekimler ve sağlık çalışanları, şikayet edilmeleri kolaylaştırılan, teşvik edilen meslek grubu haline getirilmiştir.

Tedavi, hasta ve hekimin, karşılıklı güvene dayalı işbirliği ile mümkündür.  Şikayet edilmek, şiddete uğramak endişesi ortadan kaldırılmadan, “iyi hekimlik” yapılamaz.

Hekimler, hekimlik yaparken, “öncelikle kendi hayatını kurtarmak, öncelikle kendi sağlığını korumak” zorunda hissetmektedir.

Hekimlerin çalışma koşulları, “önce hastasının canını kurtarmak, önce hastasının sağlığını korumak” için çalışabileceği şekilde ve toplumsal elbirliği ile, acilen iyileştirilmelidir.

Hekime karşı saldırı ve şiddetin her geçen gün daha da yoğunlaşması, hatta ölümle

sonuçlanması, üniversitemiz hekimlerinin de son dönemde bu tür şiddet ve saldırı olaylarına

maruz kalmasını protesto etmek ve acilen alınması gereken önlemlere dikkat çekmek

amacıyla 7 mayıs pazartesi günü saat 12 30’da acil servis önünde bu basın açıklaması düzenlenmiştir.

 

Saygılarımızla;

 

Dr. Ayşenur Oktay     (İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi)

Dr. Ferhan Sağın       (İzmir Tabip Odası Onur Kurul Üyesi)

Dr.  Ayşın Zeytinoğlu (İzmir Tabip Odası Genel Kurul Delegesi)

Dr. Ömer Özütemiz    (İzmir Tabip Odası Genel Kurul Delegesi)

Dr. Can Ceylan          (İzmir Tabip Odası Genel Kurul Delegesi)

Dr. Sait Eğrilmez        (İzmir Tabip Odası Genel Kurul Delegesi)

Dr. Raşit Midilli          (İzmir Tabip Odası Denetleme Kurulu Üyesi)

Bu haber 2132 kez okunmuştur.