ADALET İSTİYORUZ! ADALETİN ÖZEL YETKİLİSİ OLMAZ ..

13.04.2012
BASINA VE KAMUOYUNA
                                                   12.04.2012
 
ADALET İSTİYORUZ!
 
ADALETİN ÖZEL YETKİLİSİ OLMAZ ..
 
Değerli Basın Mensupları,
 
Ülkemiz’de 2006 yılında siyasi iktidarın yenilediği Terörle Mücadele Yasası Toplumla Mücadele Yasası olarak çalışmaktave DGM'lerin yerini alan Özel Yetkili Mahkemeler eliyle oluşturulan 'özel' hukuk, bir olağanüstü hal hukuku yaratmaktadır. Siyasi iktidara muhalif tüm kesimleri ezmenin fiili aracı haline getirmektedir. Anayasada, yasalarda tanınan haklar derhal rafa kaldırılmakta, hukuksuzluk ve keyfilik hukuk haline gelmektedir. 
 
 AKP iktidarının elinde en kapsamlı uygulamasını bulan TMY ve ÖYM'ler özgürlükleri ve demokratik hakları un ufak eden çarkları durmaksızın çalışmaya devam etmektedir. Biliyoruz ki, bu çarklar, yarın, onlara sessiz kalan kesimleri de yutacaktır. 
Bugün basın özgürlüğü ayaklar altında, gazeteler kapatılıyor iktidarı eleştiren gazeteciler ya işlerinde ediliyor ya da tutuklanıyor. Tutuklu yüzün üzerindeki gazeteci nedeniyle
Seçilmiş siyasetçiler, bilim insanları yerel yöneticiler örgüt suçlaması ile tutuklanıyor.
Düşüncesini açıklayan parasız eğitim isteyen, bilisel özgürlüğü savunan öğrenciler tutuklanıyor.
Deresine suyuna havasına sahip çıkanlara şiddet uygulanıyor ve tutuklanıyor.
Siyasi davalara bakan avukatlar da müvekkillerinin kimliklerinden ötürü terörist ilan ediliyor.
Bu topraklarda yaşayan herkes tutuklama tehdidi altında. Herkesin telefonları dinleniyor. Kentler kameralarla elektronik kafese çevrildi.
 
Tüm baskılara rağmen emek düşmanı politikalara boyun eğmeyen sendika yöneticileri ve üyelerinden örgütlenmek isteyen işçiye, meslek odalarında halk yararı ve meslek etiği için mücadele edenlerden, dere başında HES’lere karşı nöbet tutanlara kadar tüm toplumsal kesimler, haklarında açılan onlarca davayla, verilen cezalarla karşı karşıya. 
 
2011 Mayıs ayından bu yana da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen operasyonda Belediye yöneticileri, çalışanları ve sendikacılar olmak üzere 130 kişi hakkında bir “çete” iddianamesi hazırlanmış bulunuyor. 
 
Suçlamanın gayrı-ciddi niteliğini anlamak için hukukçu olmaya gerek yok: İzmir’in seçilmiş belediye başkanı, “çete reisi” olduğu iddiasıyla ve 397 yıl hapis cezası talebiyle yargılanıyor. “Çetenin başı” dışarıda ama “çetesi” hapiste! Böylelikle yalnızca hapis yatanlara zulmedilmiyor; bütün İzmir halkı ile adeta alay ediliyor. Bu “dava” ile Türkiye’nin hukuk sistemi bir kez daha hırpalanıyor; kamu vicdanının temsilcisi olarak yargıya ve hukuka duyulması gereken toplumsal güven hunharca örseleniyor; yaralanıyor. 
 
Hapsedilen ve yargılananlar dört milyon İzmirlinin iradesini temsil ediyor. İzmir’i seçimle kazanmayı bir türlü başaramayanlar, “hukuk” operasyonlarıyla İzmir’i kuşatarak teslim alabileceklerini düşünüyor olmalılar.
 
Bu gün 3 Nisan günü başlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi Duruşmasının son günü, buradan adalet umudumuzun gerçeğe dönüşmesini, barış, sevgi, hoşgörü ve özgürlük kenti olan İzmir’den yükselecek adalet ve özgürlüğün tüm ülkemize egemen olmasını diliyoruz.
 
Herkes İçin Adalet İstiyoruz.
 
MİLYONLAR ADALET İSTİYOR İNİSİYATİFİ

DİSK EGE BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ-KESK İZMİR ŞUBELER PLATFORMU- TMMOB İZMİR İKK-İZMİR TABİP ODASI-İZMİR SERBEST MUHASEBECİ VE MALİ MÜŞAVİRLER ODASI-İZMİR VETERİNER HEKİMLER ODASI-İZMİR ECZACI ODASI 

Bu haber 1819 kez okunmuştur.