Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığına...

31.12.2011

 Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığına

ANKARA

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu  ile Merkez Konseyi üyelerinizin birçok konuda farklı görüşlere sahip olduğu kamuoyunca bilinen bir gerçektir. Buna karşın hiç olmazsa belirli konularda ortak paydada buluşma çabalarımızı bütün iyi niyetimizle sürdürme çabası içinde olmaya özen göstermekteyiz.  Ancak, en azından hekimlik ve sağlık ortamına ilişkin olarak, paylaşabileceğimiz  değerler ve ilkeler etrafında, birlikte tutum alabileceğimize olan inancımız  giderek kaybolmaktadır. TTB MK’nin  son dönemlerde giderek belirginleşen ayrıştırıcı ve nezaketten yoksun tutumu bu inancımızın giderek kaybolmasının önde gelen nedenidir.

MK üyeniz Dr.Osman Öztürk köşe yazısı yazdığı "Birgün" gazetesinde, fikir ayrılığı ve düşünsel tartışma boyutlarını aşacak şekilde, İzmir Tabip Odası’nın mevcut ve önceki Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri’ne, son derece çirkin sözcüklerle hakaret etmekte sakınca görmemiştir. TTB MK Başkan ve üyeleri, sözlü ve yazılı olarak bilgilendirilmiş, ancak tarafınızın cevap vermeye ve görüş bildirmeye gerek bile duymayan ilgisiz tutumu ile karşılaşılmıştır.

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu bunca hakarete karşın örgütsel disiplin gereğince, TTB'nin kurumsal yapı ve toplantılarına katılmayı sürdürmüştür. Son 21 Aralık g(ö)rev etkinliği hazırlık döneminde, örgütsel olarak TTB MK ile, bütün hekimlerle, İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi ile, İzmir'deki bütün sağlıkçı örgütleri ile "İzmir Sağlık Çalışanları Platformu" aracılığı ile büyük bir güçbirliği oluşturma çabalarımız, TTB MK’nin ısrarla sürdürdüğü anlaşılmaz tutumla deyim yerindeyse zayıflatılmaya çalışılmıştır.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, İzmir Tabip Odası’nca gerçekleştirilen birim toplantısının hemen sonrasında, İzmir'de oda seçimlerine “Demokratik Katılımcı Hekimler” adıyla katılan, "İyi Hekimlik" sloganını da kullanan ve seçimleri kaybeden hekimlerin grupsal  davetiyle, TTB etkinliği düzenlenmiştir. İzmir Tabip Odası’na haber dahi verilmeden ve TTB etkinliği olarak yaftalanmasında sakınca görülmeyen bu etkinliğe, TTB Genel Sekreteri de katılmıştır. Bu konuda TTB MK Başkanı bilgilendirilmiş ancak sonuçta hiçbir geri dönüş olmamıştır.

21 Aralık Grev etkinliği sürecinde ise, yine İzmir Tabip Odası Yönetimi’ne bilgi verme gereği duymayan, TTB MK bu kez ,bir MK üyesini İzmir'e göndermiş, birimlerdeki  programları oda ile paylaşılmadan, yine "İyi Hekimlik" grubundan meslektaşlarımız tarafından sağlık kurumlarında gezdirilmiştir. Öyle ki, aynı gruba mensup meslektaşlarımız,  birimlerdeki hekimleri arayarak MK üyesinin birimlerinde ne zaman konuşmasını istediklerini sorabilecek kadar sorumsuzlaşabilmişlerdir.

Bu  tutumlardan, TTB MK'nin İzmir'deki hekimlere ayrıştırıcı bir tutumla yaklaştığı  anlaşılmaktadır. İzmir'de, TTB örgütünün muhatabı olarak İzmir Tabip Odası'nı değil, her nasılsa, kendisine yakın olarak gördüğü bir grup hekimi  kabul ettiği sonucu çıkmaktadır.

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, gerek İzmir ve gerekse Türkiye genelinde, bütün hekimlerin birliğini gerçekleştirecek ilke ve değerleri savunmuştur. Bu tutumunu her türlü engelleme ve çelmelemeye karşın sürdürmeye de kararlıdır.

TTB Merkez Konseyi de, hiç şüphesiz, hekimlerin örgütsel birliği anlamında kendi uygun gördüğü politikaları uygulayacaktır. Ancak, İzmir Tabip Odası’na karşı tutumunun, hekimlerin örgütsel birliğini olumlu etkilemeyeceği konusundaki uyarımızı,   sorumluluk duygumuz gereğince bir kez daha yineleme gereği duyuyoruz.

Saygılarımızla

İzmir Tabip Odası

Bu haber 2198 kez okunmuştur.