DEÜTF Akademik Kurulu’ndan örnek karar

29.12.2011

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Akademik Kurulu, 19 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirdiği toplantısında aldığı karar doğrultusunda, “663 Sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK”nin yürürlüğünün durdurulmasını ve ilgili kurumların görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesini talep etti.

 

DEÜTF Akademik Kurulu 663 SAYILI “SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME” Değerlendirme Raporu üzerine alınan 19 Aralık 2011 tarihli Akademik Kurul Kararıdır.

 

663 sayılı “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”, 6223 sayılı yetki kanununa dayandırılarak 2.11.2011’de çıkarılmıştır.

Bu kararname, Sağlık Bakanlığı örgütlenmesini baştan aşağı değiştirmekte, sağlık eğitiminden meslek örgütlerine, çalışanların özlük haklarından sağlık serbest bölgelerine dek köklü değişiklikler getirmektedir. Böylesi bir köklü değişikliğin, yasama etkinliğinde istisna olarak başvurulabilecek, ancak “ivedi ve zorunlu” durumlarda kullanılabilecek KHK ile düzenlenmesinin; mecliste görüşülmemesinin; üniversitelerle, meslek odalarıyla, ilgili kurum ve kuruluşlarla, sivil toplum örgütleriyle tartışılmamasının açıklaması yoktur.

663 sayılı KHK, birçok belirsizliği içinde barındırmaktadır.

Sağlık hizmetlerini yürütme görevi, acil ve olağanüstü durumlar dışında, bakanlığın ana görevleri içerisinden çıkarılmıştır. Bakanlık koordine edici, planlayıcı ve yönetici konumdadır.

Sağlık Politikaları Kurulu, Tıpta Uzmanlık Kurulu ve Sağlık Meslekleri Kurulu nesnel ölçütler belirlenmeksizin çoğunluğu bakanlığın uygun gördüğü kişilerden oluşan ve olağanüstü yetkilerle donatılmış kurullardır. Bakanlığa ve yöneticilere, hastaneleri kapatmaktan sağlık çalışanlarını süresiz meslekten men etmeye kadar olağanüstü yetkiler verilmiştir.

Sözleşmelilik, temel istihdam biçimidir. Bu çalışma koşullarının ağırlaşmasına ve iş güvencesinin kaybına yol açacaktır. Yabancı hekimlerin çalışmasına izin verilmiştir. Sağlık kuruluşlarına bakış bir ticaret işletmesine bakışı yansıtmaktadır. Sağlık serbest bölgeleri, bu anlayışın belirginleştiği alandır.

TTB kamu yararına bir meslek örgütü olmaktan çıkarılmıştır.

Tıp ve uzmanlık eğitimi hastane yöneticilerinin eline bırakılmakta; işbirliği adı altında üniversitelerde, eğitim düzeni bozulmakta, araştırma özgürlüğü kısıtlanmaktadır. YÖK Yasası fiilen yok sayılmış, yüksek öğrenim bakanlığa teslim edilmiştir. Üniversitelerin bilimsel ve yönetsel özerkliğine darbe vurulmuştur.

Sözleşmeli aile hekimlerine uzmanlık yetkisi verilmiştir.

Bu durumuyla 663 sayılı KHK;

Yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine,

Kuvvetler ayrımı ilkesine,

Kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin devlet eliyle yürütülmesi ilkesine,

Sağlık hakkının korunması ve devlet eliyle düzenlenmesi ilkesine,

Eşitlik ilkesine,

Üniversitelerin bilimsel, yönetsel özerkliği ilkesine,

Suçların ve cezaların kanuniliği ilkesine,

aykırıdır.

Sağlıkta ve tıp eğitiminde yıkıma yol açacak, geri dönülmez ve telafisi mümkün olmayan hasarlar bırakacak kamu sağlık çalışanlarının iş, gelir ve gelecek güvencesini ortadan kaldıracak bu yasal düzenlemelerin yürürlüğünün durdurulmasını; bu alandaki yasal etkinliklerin tüm paydaş kuruluşların ve kitle örgütlerinin görüşlerinin alınarak düzenlenmesini talep ediyoruz.

 

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Akademik Kurulu

Bu haber 4467 kez okunmuştur.