TTB' den Mesaj Var !

06.12.2011

 Değerli meslektaşım,

12 Kasım 2011 tarihli Türkiye Hekim Meclisi toplantımızda alınan kararlar ışığında programımızın ilk aşamasını belirleyerek kamuoyu ile 1 Aralık tarihinde paylaştık (21 Aralık çağrısı).

Açıklamadan da anlaşılacağı gibi 21 Aralık 2011 Çarşamba günü bütün hekimleri, sağlıkçıları ve sağlık hakkı talebini dile getirecekleri bir araya gelmeye çağırıyoruz. Çağrımızı bu sürecin bir ilk adımı olarak önemsiyoruz. Daha ötesi kendi sorunlarımıza sahip çıkmak için ortak zeminler oluşturamazsak herkes adına olumsuz bir sona gidildiğini görüyoruz. O nedenle hiç kimsenin kendisini küçümsememesini ve şairin dediği* gibi

 Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü biri 
Ve hiçbir şey yapmamaya karar verdi

(...)

 

Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü yüzbinler
 
Ve tek başınalıklarını sürdürdüler


durumuna düşmemesini istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki tek başına değiliz, değilsiniz.

2011 baharında yükselttiğimiz itiraz sesimiz duyulmadı, daha doğrusu gereği yapılmadı. Ama ÇokSesTekYürek olarak oluşturduğumuz birliktelik hepimize moral verdi. Şimdi daha güçlü olarak bir araya geleceğiz, hergün bir önceki günden daha fazla olacağız, 21 Aralık'ta bunu duyuracağız. Çoğalarak yürüyeceğiz.

Biliyoruz, Türkiye'nin sorunları çok, gündemleri ağır; azalacağına artıyor, hafifleyeceğine ağırlaşıyor, farkındayız. Ama bu gündemler içerisinde sağlığın yeri de küçümsenemez. Kimi gündemlerde Hükümet'in, siyasi aktörlerin samimiyetinin sınanması bizim yürüteceğimiz çabalarla -daha da- netleşecek. Örneklemek gerekirse  "Anayasa" süreci verilebilir. TBMM Başkanı tarafından herkesin katkısının istendiği bir ortamda hepimizi, bütün toplumu ilgilendiren sağlık alanındaki çok köklü düzenlemeler bize sorulmadan, TBMM'de görüşülmeden Kanun Hükmünde Kararname'lerle yürürlüğe konulmaktadır. Bu durum Anayasa sürecinin içtenliğini –en hafif deyimiyle- tartışılır kılmaktadır. Bu yanıyla 21 Aralık etkinliğimiz "ileri demokrasi" söyleminin içeriğinin doldurulmasına ya da ne kadar "dolu" olduğunun anlaşılmasına katkı sunacaktır. Çünkü demokrasi olmadan sağlık olmaz.

Değerli meslektaşım,

Uzun lafın kısası hadi gel, senin zamanın artık!

Bu sorumluluk hepimize ait. Bizler siyasi partilerden, meslek örgütlerine, sendikalara (sendikalara yollanan yazı), basına yönelik yoğun bir bilglendirme çabasına girmiş bulunuyoruz. Sizin de 21 Aralık'ta kendi ilinizdeki etkinliklerde yer almanız, o tarihe kadar hastalarınız, aileniz, komşularınız, yakınlarınız, köşe yazarları.. aklınıza gelecek her olanağı ve ilişkinizi değerlendirerek 21 Aralık etkinliğini duyurmanız, paylaşmanız yapabilecekleriniz arasındadır. 21 Aralık'ta aciller dışında sağlık hizmeti sunulamayacaktır. Hastalarımızı bilgilendirmek ve herhangi bir mağduriyete yol açılmasını engellemek görevimizdir. Amacımız olabilen en yaygın faaliyeti yürütmektir.

Bu adımı takiben hep birlikte şekillendireceğimiz süreçte birbirimizden kuvvet alarak ilerleyeceğiz. Ancak bu dönemde görev hepimize düşüyor; hekimliği toplum yararına yapmaktan** vazgeçmeyeceğimize göre sorumluluğumuzun gereğini yerine getireceğiz.

2012'ye moral verecek bir şekilde girmenin elimizde olduğunu hatırlatarak saygılar sunarım.

Dr. Eriş BİLALOĞLU
TTB Merkez Konseyi Başkanı

 

* TEK BAŞINALIK

Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü biri 
Ve hiçbirşey yapmamaya karar verdi 

Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü bir öteki 
Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi 

Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü bir üçüncü 
Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü 

Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü yüzbinler 
Ve tek başınalıklarını sürdürdüler 

Ben tek başına ne yapabilirim 
Diye düşündü milyonlar 
Milyonlarcaydılar 

Ve tek başınaydılar 
Bu arada birileri 
Onlar adına 
Karar vermekteydi 

Tek başına olduklarını sananlar 
Topluca ortadan kaldırıldılar....

ATAOL BEHRAMOĞLU

 

** 2 Kasım 2011 tarihinde çıkartılan KHK'de TTB Yasası'nın birinci maddesinden şu cümle çıkartılmıştır: "Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak"

Bu haber 2241 kez okunmuştur.