Sağlık Bakanlığı, hekimlik hafızasını da mı silmeyi amaçlıyor?

29.11.2011

 TTB Merkez Konseyi, eğitim ve araştırma hastanelerinde görev yapan klinik şef ve şef yardımcılarının, 2 Kasım gece yarısı çıkarılan "Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK" ile görevden alınmaları ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. 

 

29.11.2011

 

BASIN AÇIKLAMASI

 

Hekim yetiştiren hocalar görevden alınıyor...

 

Sağlık Bakanlığı, hekimlik hafızasını da mı silmeyi amaçlıyor?

 

Sağlık Bakanlığı’na yabancı bir kavram: “Nitelikli uzmanlık eğitimi”

 

Sayın Bakan,

2 Kasım gece yarısı 663 sayılı KHK ile Sağlık Bakanlığı hastanelerinde uzman hekim yetiştiren hekimlerin tamamını bir gecede görevlerinden aldınız. Şimdi de içlerinden bir bölümünü, yerlerine yaptığınız sorumlu görevlendirmeleri ile yetkisiz ve işlevsiz bırakıyorsunuz.

 

Bu topluma iyi hekimleri kim yetiştirecek?

 

Üst düzeyde tıp bilgisi,

Bilgiyi uygulama becerisi,

Mesleğini yalnızca hastanın yararına uygulama konusunda hekimlik tutumu,

Bütün bunları öğrencilerine aktarabilecek eğitimci niteliği,

bulunanlar arasından, temel yükümlülüğü eğitimi daha da geliştirmek olan adil, objektif bir ölçme değerlendirme ile seçilmiş, çalışanların/eğitim görenlerin yönetime-sürece katıldığı demokratik bir ortamda güvenceli çalışan eğiticiler mi?

 

Yoksa;

 

Görevi hastaneyi tıpkı bir ticari işletme gibi yönetmek olan,

Yeterli kar ettiremediği için her an amiri tarafından fesih edilecek iki yıllık sözleşme ile çalışan,

Eğitim birimindeki sağlık hizmetini, kar-zarar hesabı gibi görmekle ödevli hastane yöneticisinin

bir yıllığına atayacağı kişiler mi?

 

Siz, 663 sayılı KHK ile ikincisini tercih ettiniz.

 

Klinik şefi ve şef yardımcısı kadrolarına sınavla atanan, yıllarca bu görevlerini başarıyla sürdüren klinik şef ve şef yardımcıları da dahil olmak üzere bütün eğiticilerin kadrolarını kaldırdınız. Yaklaşık 1000 klinik şefi, 900 klinik şef yardımcısının bir bölümünü siz atadınız, bir bölümü girdikleri sınavlar sonucu bu görevlere atandı. En son 26 Ocak 2010 tarihinde yapılan sınavla 156 Klinik Şefi, 254 Şef Yardımcısı bu kadrolarda görev yapmaya hak kazandı.

 

663 sayılı KHK’ye bile uymadan, karanlık bir hukuksuzlukla, eğitimci hekimleri, eğitim verdikleri birimindeki eğitim hizmetinin ve sağlık hizmetinin sorumluluğundan“azlediyorsunuz”. Bir gecede onlarca yıldır verdikleri emekle bu görevleri yapmaya hak kazanan iyi eğiticileri, eğitimde ve hizmette saf dışı bırakıyorsunuz.

 

Özellikle de sizin gibi düşünmeyen, sağlık hizmetini ve eğitim ortamını ticarileştirmeye direnen/direnecek iyi hekimlerin, eğitimcilerin bilgisini, becerisini, nitelikli hekim yetiştirerek yeni kuşaklara  aktarmasından mı çekiniyorsunuz? Performans/para/ciro baskısı/kar-zarar hesabı yerine sağlık hakkına sadık kalacak kuşakların gelmesinden mi endişeleniyorsunuz? O kadar çabanıza rağmen hala asistanların, tıp öğrencilerinin dilinde “doktor ne demek? Performansla çalışan tüccar mı demek?”* şarkılarını mırıldanmalarından, yüksek sesle söylenmesinden mi rahatsız oluyorsunuz? “Kim yetiştiriyor bunları!” diye uykularınız mı kaçıyor?

 

Siz klinik şef ve şef yardımcılarını görevden alarak ne yapmayı amaçlıyorsunuz?

 

Görevli olduğu kadroyu bilimsel bilgi ve becerisi ile hak ettiğini düşünmeyen, atama yolu ile bir yıllığına eğitim sorumlusu yaptığınız kişilerin hekimlik değerleri yerine “verilen emirleri” daha kolay mı yerine getireceğini düşünüyorsunuz?

Hekimliği, bütün insanlara ihtiyacı olan sağlık hizmetini vermek dışında hiçbir ayrımı gözetmeden sunmayı değer olarak bilen insanları, hukuksuz, haksız olarak görevden alırken, hekimlik hafızasını mı silmek istiyorsunuz?

 

Hekimlik eğitimi, eğiticilerin görevlerinin güvencesi, bilimsel özgürlüğü olmadan yürütülemez. Atama ile, emir komuta zinciri ile düşünen, eyleyen, bilen hekim yetiştirilemez. Bunun için görevden alma ve atamalara hemen son verilmesini istiyoruz.

Nitelikli sağlık hizmeti bekleyen halkımıza bu yapılanın sağlık hakkına, iyi yetişmiş hekimlerden hizmet alma hakkına ağır bir müdahale olduğunu bildiriyoruz.

 

Hekimlerden bu hukuksuz onursuz görevden alma ve atamalara karşı çıkmalarını, bir başkasının hakkının gaspıyla oluşturulan zehirli elmayı kabul etmemelerini bekliyoruz. Bu durumun iyi hekimlik ortamını zehirleyen, telafisi olmayacak sonuçlar doğuracağını hatırlatıyoruz.

 

KHK’nin bu hükümleri de dahil iptali için Anayasa Mahkemesine götürüleceğini düşünmekle birlikte, klinik şefliği ve şef yardımcılığı görevlerinden alınan hekimlerin bu hukuksuz işlemlere karşı yapacakları itirazları, hukuksal başvuruları destekleyeceğimizi duyuruyoruz.

 


TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ

MERKEZ KONSEYİ

Bu haber 1480 kez okunmuştur.