Öğretim Üyeleri :TIP EĞİTİMİ VE SAĞLIKTA YIKIMA KARŞI” 22 KASIM’DA GöREVDEYİZ

22.11.2011

Ülkesini, Üniversitesini,  Hastanesini çok sevenlere merhaba. İlkelerimize, Onurumuza, Geleceğimize sahip çıkanlara merhaba…

Biz burada; Dokuz Eylül Hastanesi Öğretim Üyeleri, Uzman ve Asistanları, Öğrencileri, Hemşireleri, Teknisyen ve Teknikerleri, Fizyoterapistleri, Diyetisyenleri, Personelleri, Taşerona Bağlı İşçileri, kısacası; “Dokuz Eylül Hastanesi Sağlık Çalışanları Platformu” olarak toplanmış bulunuyoruz.
 
Bir haftadır 10.30’ları bir sembol, bir onur, bir dik duruş olarak taşıdık. Geliştirdiği aydın sorumluluğu ve etiği ile, alanında ürettikleriyle uygarlıkların gelişimine katkıda bulunan Akademiyi savunduk. 
 
Akademinin, meslek örgütlerinin, çalışanların, hatta milletvekillerinin görüşü alınmadan yapılan değişiklikleri yok saydık. TUBA, TUBİTAK gibi bilimin kalelerinin yok edilişine sessiz kalmadık.
 
Biz, Ülkemizi, Üniversitemizi, Bilimi ve Geleceğimizi savunurken ülkemizin duyarlı İnsanlarının ve duyarlı üniversitelerinin sessiz kalmadığını biliyoruz.
 
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültelerinin Tüm çalışanları 22 Kasım 2011 Salı günü uyarmak için 1 günlük iş bırakacaklardır. 25 Kasım 2011 Cuma günü Ankara Üniversiteleri duyarlılıklarını sergileyecektir.
 
İstanbul Üniversiteleleri Tıp Fakültelerinin çağrısı şöyledir; “TIP EĞİTİMİ VE SAĞLIKTA YIKIMA KARŞI” 22 KASIM’DA   GöREVDEYİZ…
 
2003 yılında başlayan “Sağlıkta Dönüşüm, “Tıp Eğitimi ve Sağlıktaki Yıkım Süreci” devam ediyor. Tıp fakültelerinde, hastaların müşteri olarak görüldüğü ve daha fazla hasta bakılarak döner sermaye gelirlerinin arttırılması esasına dayanan performans sistemine geçildi. Üniversite Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesinin yasal koşulları oluşturuldu. Kamu Hastane Birlikleri kurularak, tüm hastaneleri kar amaçlı işletmelere dönüştürmenin yolları açıldı.
 
Bu değişikliklerin sonucunda;
Daha fazla hasta bakmamız, daha fazla ameliyat yapmamız isteniyor. Doktorlar hastalara hak ettikleri süreyi ayıramaz noktasına getiriliyor. Beş dakikada bir hasta bakmamız isteniyor. Daha fazla kar etmenin başka yolları aranıyor. Sizler bir hekimin aynı gündeki 100. hastası olmayı ister misiniz?
 
Bu sistem başlamadan iflas etmiştir. İstenilen tahlil ve tetkik sayıları arttı. Reçetelerdeki ilaç sayısı arttı. Sağlık harcamaları 2002’de 4.7 milyar dolarken, 2010’da 47 milyar dolara çıktı. Unutmayalım; çalışan biziz, üreten de biziz. Ama, bu faturayı da bizim ödememiz isteniyor.
 
Öğrencilerin ve asistan hekimlerin kaliteli eğitim almaları engelleniyor.
Öğretim üyeleri, eğitim veremez, araştırma yapamaz, sağlık hizmeti sunamaz; mesleğini yapamaz duruma getiriliyor. Öğretim üyeleri, sözleşmeli çalışma sistemine geçmeye zorlanıyor. Sağlık çalışanları düşük ücretlerle, güvencesiz, çalışmaya zorlanıyor. Tıp eğitiminde günümüz ve yarınlarımız  yok ediliyor. 
 
Bu değişikliklerin sonucunda;
 
Şimdilik istediğiniz hastaneye kolayca gidebilirsiniz, kolayca ilaç yazdırabilirsiniz. Ancak, eskiden sizin olan hastanelere hasta olarak değil, müşteri olarak gideceksiniz. Giderek her basamakta daha fazla ücret ödeyeceksiniz. Bu sitemden kazançlı çıkacak olan, ne doktorlar, nede hastalarımız olacaktır. Kazançlı çıkan büyük sermaye sahipleri olacaktır.
 
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakülteleri Sağlık Çalışanları;
 
Eğitim ve bilimsel araştırmaların yapılabildiği, 
 
Hastalara yeterli süre ayrılarak hizmetin nitelikli düzeyde sunulabildiği,
 
Özlük haklarımızın tanındığı,
 
Emeğimizin çalışma barışımızı bozmadan maaş olarak ödendiği, 
 
İş güvencesi ve akademik özgürlüğün olduğu, 
 
Meslek örgütlerinin işlevsiz bırakılmadığı, 
 
“Tabipliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesinin sağlandığı” bir ortamda çalışmak istiyor.
 
Bu nedenle; İstanbul Üniversitesi Tıp Fakülteleri Çalışanları 22 Kasım 2011 tarihinde hizmet sunamıyor, yetkilileri gerekli düzenlemeleri yapmak üzere göreve  çağırıyorlar göreve çağırıyorlar.
 
Bizler, 9 Eylül Hastanesi Sağlık Çalışanları Plaltformu olarak;  İstanbul ve Ankara Üniversiteleri Hastanelerinin Sağlık Çalışanlarının haklı taleplerini destekliyoruz.
 
Çok ses, tek yürek… olduk.
 
Ferman Sağlık Bakanının ise Üniversiteler Bizimdir.
 
İlkelerimize, Onurumuza, Geleceğimize Sahip çıkacağız.
 
Tüm onurlu insanları, saygıyla selamlıyoruz…
.
 
Dokuz Eylül Hastanesi Sağlık Çalışanları Platformu
 
 
www.tibbiyeli.tv
 
Bu haber 2840 kez okunmuştur.