EBTO (EGE BÖLGE TABİP ODALARI) TOPLANTISI
1-2 EKİM 2011 ILDIRI ÇEŞME
SONUÇ BİLDİRGESİ
Ege Bölge Tabip Odaları Toplantısı İzmir Tabip Odası’nın ev sahipliğinde 1-2 Ekim 2011’de Çeşme’de gerçekleştirilmiştir. Ekteki gündemle bir araya gelen Antalya, Aydın, Denizli, Isparta, İzmir, Manisa ve Muğla Tabip Oda’larından temsilcilerin yanı sıra TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Hüseyin Demirdizen de toplantıda hazır bulunmuştur.
Toplantı İzmir Tabip Odası Başkan’ı Dr. Erdener ÖZER ve TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Hüseyin DEMİRDİZEN’in yönetmenliğinde sürdürülmüş ve sonuçlandırılmıştır.
Gündem maddeleri üzerinde katılımcılara tek tek söz verilerek görüşlerin paylaşımı sağlanmıştır.
Gündemdeki maddelere ek olarak
İki günlük toplantı sonrasında şu sonuç bildirgesinin hekim kamuoyu ile paylaşılması kararlaştırılmıştır:
1. 26 Ağustos 2011 tarihli 650 sayılı Tam Gün’e ilişkin KHK için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru için kısalan süre de göz önüne alınarak hem Tabip Oda’larının hem de TTB’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkı olan siyasi unsurlara bilgilendirme ve baskıyı ivedilikle yoğunlaştırması gereğinin altı çizilmiştir. Önümüzdeki günlerde hekim örgütlerine düşen öncelikli görevin bu doğrultuda çalışmak olduğu önemle vurgulanmıştır.
2. Söz konusu KHK’nın yayımlanmasının üzerinden kısa bir süre geçmiş olmasına karşın olumsuzlukların hekimleri de toplumu da etkilemeye başlamasından hareketle halkımızın bilgilendirilmesinin ve halka bu konuda önderlik edilmesinin de öncelikli görevimiz olduğu saptaması yapılmıştır.
3. Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin hızla tırmanıyor oluşu karşısında; bu konunun “Sağlıkta Dönüşüm Programı”nın da yumuşak karnı olduğu vurgusu yapılmıştır. Hekime yönelik şiddetin başat kaynağının sistem ve yeni düzenlemeler olduğu gerçeği akıldan çıkartılmaksızın hemen her olguda tepki göstermeye hazırlıklı olunması gereğinin anımsatılmasında yarar görülmüştür. Unutulmamalıdır ki, hekime yönelik şiddetin kökeninde hükümet tarafından uygulanan sağlık politikalarının toplumda yaratması olası rahatsızlıklar karşısında hekimlerin “günah keçisi” olarak gösterilmesi kurgusu vardır. Hekime yönelik şiddetin fiziksel şiddetten ibaret olmadığının anımsanması önemlidir. Hekimler sözel ve fiziksel şiddet konusunda bilinçlendirilmeli ve önemsiz de görülse her olgunun takipçisi olmaya özendirilmelidir. Bunun başarılmasında hekim örgütlerinin üyelere gereken desteği sağlama konusunda hazırlıklı olmaları önemlidir.
4. Aile Hekimliği sistemine olan karşıtlığımızın aile hekimleri karşıtlığına dönüşmemesi konusunda duyarlı olmalıyız. Aile Hekimliğinin kamusal mı yoksa özel hekimlik alanı mı olduğu konusundaki çelişkili durumun TTB tarafından bir an önce açıklığa kavuşturulması odaların bu konudaki ikileminin önüne geçecek önemli gerekliliktir.
5. Alınan duyumlara göre Sağlık Bakanlığı teşkilatlanmasının yanı sıra Kamu Hastane Birlikleri’ni de içeren KHK Cumhurbaşkanlığı onayına sunulmuş durumdadır. Önümüzdeki günlerde onaylanarak Resmi Gazete’de yayımlanması ve yürürlüğe girmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Bu bakımdan hekim örgütlerinin söz konusu duruma karşı hazırlıklı ve eylemlilik planı içinde olması gereğinin altı önemle çizilmesi kararlaştırılmıştır.