24 Haziran 2011 Cuma günü yapılan basın açıklamasında, muayenehane ve laboratuarlarla ilgili yapılan hukuksal düzenlemelerin ortaya çıkardığı sorunlar kamuoyu ile paylaşıldı. Basın açıklamasına, İzmir Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyonu üyeleri Dr.İnanç ÇAĞLAYAN ve Dr.Ruşen AYDIN ile Oda’mız hukuk danışmanı Av.MithatKARA katıldı.
“Aradığınız doktora şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra bir hastaneyi arayınız”
Kısa bir süre sonra özel doktorunuzun telefonundan bu mesajı duyacaksınız; çünkü doktorunuzun muayenehanesi kapatılmış olacak. 3 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girecek olan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklikle getirilen fiziki koşulları büyük bir olasılıkla hiçbir özel muayenehane karşılayamayacak.
Özel muayenehaneler ve laboratuarlar yasal, şeffaf, denetlenebilir ve Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış, aynı zamanda Türk Tabipler Birliği tarafından da mesleki olarak denetlenen ve hatta yargılanan özel sağlık hizmetinin verildiği yerlerdir.
Hekimlik bir kamu hizmeti olduğu kadar aynı zamanda hayat kurtarıcı bir sanattır. İster siyasetçi, ister işadamı, ister basın mensubu, ister emekli ve hatta isterse hekim olsun bir gün bir yerde “hayata devam edebilmek için” herkes bu sanata ihtiyaç duyabilir. Unutulmamalı ki bazı sağlık ihtiyaçları kurumsal bazda, bazıları ise “bire bir sanatsal bazda” karşılanması gereken niteliktedir.
Hemen herkes ciddi bir sağlık problemi yaşadığında “bu problemi en iyi çözecek” hekimi arar. Bildiğiniz gibi bunun en iyi örneklerini de imkanları sınırsız olduğundan “yurt içi ya da yurt dışında ” siyasetçilerde, üst düzey kamu görevlilerinde ve iş dünyasında görürsünüz.
Özel muayenehaneler ve laboratuarlar bu hizmeti tüm vatandaşlara sunan yerlerdir ve hepimiz bir gün buralara imkânlarımız ölçüsünde muhtaç kalabiliriz.
Ancak Sağlık Bakanlığı arka arkaya çıkardığı yönetmeliklerle bu kuruluşları fiilen kapanma ve yenisinin açılamaması noktasına getirmiştir. Muayenehaneler ve laboratuarlar için saptanan bazı fiziki şartların uygulanabilmesi fiilen mümkün değildir.
Tüm hekimler ve TTB, hekimlerin kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde “tam zamanlı çalışmasını” desteklemektedir. TTB, uluslar arası ve uzmanlık dernekleri tarafından saptanan bilimsel nitelikteki uygulanabilir tüm fiziksel geliştirme şartlarını desteklemektedir.
TTB bu konuda ilgili tüm resmi ve özel kuruluşlarla iş birliğine hazırdır.
Muayenehane hekimliğinin ve özel tıbbi ve görüntüleme laboratuarlarının bakanlık, uzmanlık dernekleri ve TTB kriterleri altında çalışma ve vatandaşın da bu hizmetten yararlanma hakkı vardır. Getirilen yönetmeliklerin düzenleyici değil kapatıcı bir niyet taşıdığından hiç kuşkumuz yoktur.
ÖNERİLERİMİZ
1-İlgili yönetmelikler “bürokratlar” tarafından değil, TTB ve uzmanlık derneklerinin katılımı ile “uzmanlık dalına” göre ortak bir anlayışla düzenlenmelidir. Örneğin bir patoloji laboratuarının “tekerlekli sandalye girişine müsait asansöre’’ asla ihtiyacı yoktur. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
2-Tam zamanlı çalışma saati dışında hekimler kendi muayenehane ve laboratuarlarında serbestçe çalışmalı ve yenilerinin açılmasına engel “kadro sistemi” terk edilmelidir. Devlet, hiçbir maddi yükümlük altına girmediği tam tersine vergi aldığı bir kuruma “
3-SGK tüm özel muayenehaneler ve laboratuarlarla “medulla” sistemi üzerinden tıpkı özel hastanelerle yaptığı gibi anlaşma yapmalı ve bu hizmetin tüm vatandaşların hakkı olduğu bilinci ile topluma yaymalıdır. Bu, hekimin, vatandaşın hakkı ve devletin de sosyal bir görevidir.
İZMİR TABİP ODASI YÖNETİM KURULU