Değerli meslektaşlarımız,
Gündelik yaşamın telaşı ve bunaltısı ile geçmişimize ve o geçmişe damga vurmuş meslek büyüklerimiz olan “Tıbbiyeli”lere olan borcumuzu da göz ardı ediyoruz.
Onları anmak, onların bu ülkeye kattıklarının altını çizmek ve tüm bu güzellikleri sizlerle paylaşmanın hepimiz için önde gelen görev olduğu bilinciyle bu görevi yerine getirmeye Dr Abdullah SAYINER’in yaşam öyküsünü paylaşarak başlamak istiyoruz.
Torun Dr Abdullah SAYINER bildiğiniz gibi EÜTF Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi’dir. İzmir Tabip Odası’nın 2010-2012 dönemi seçilmiş TTB Büyük Kongre Delegesi olmasının yanı sıra İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi Divan Üyesi olarak da meslek örgütümüze hizmet etmektedir.
Torun Dr Abdullah SAYINER’in, dede Dr Abdullah SAYINER’e ilişkin bir sunuşundan sonra Dr SAYINER’in yaşam öyküsü ve Buldan’da Dr Behçet UZ’unki ile birlikte yaptırılmış olan heykelinin açılış törenine ilişkin gazete haberini sizlerle paylaşmış oluyoruz.
Saygılarımızla
İzmir Tabip Odası
Dr.Abdullah Sayıner : Dedem Dr. Abdullah Sayıner 1920’li yıllardan başlayarak tüm meslek yaşamını Buldan’ da hükümet tabibi olarak geçirmiştir. O dönemde, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ nde okuyan babam Dr Orhan Sayıner’ e yazdığı mektuplardan, ülkenin geleceği için çok önemli iki tehdit olduğunu düşündüğünü öğreniyoruz: Bunlar 2. Dünya Savaşı ve sonrası dönemdeki çalkantılı sosyopolitik ortam ve tüberküloz hastalığıdır. Bu düşüncelerle, tüm yaşamını hem bu hastaların tedavisine, hem de bu amaçla Buldan’ da bir Göğüs Hastalıkları Hastanesi (ya da sanatoryum) yapılmasına adamıştır. Bir doktor maaşının bu amacı için yeterli olmaması nedeniyle de, tüm Buldan halkını bu hastanenin önemine inandırmış ve onların da yoğun desteğini alarak, hastanenin tamamlanması için çabalamış ve başarmıştır. Hastanenin açılışı 1958 Eylül’ ünde yapılırken, hastalığı nedeniyle törene katılamamış ve yaklaşık üç ay sonra da, herhalde görevini yerine getirmiş insanların huzuruyla vefat etmiştir.
Buldanlılar onu hep sevmiş ve saymıştır. Ne zaman ilçeyi ve hastaneyi ziyaret etsek, hep o dönemi yaşayanlar nasıl tüm halkın seferber olduğunu coşkuyla anlatır. Buldan Belediyesi ve halkı büyük bir kadirbilirlik örneği göstererek onun ve Buldan doğumlu Dr Behçet Uz’ un birer heykelini yaptırdı ve ilçe merkezine yerleştirdi. Heykellerin 4 Haziran’ da yapılan açılış töreninde o dönemin çıkarsız, idealist ve heyecanlı ortamı yeniden canlandı.
Bizlerin de büyüklerimizden aldığımız bu çok değerli mirası çocuklarımıza aktarabilmemizi diliyorum.
-------------------------------------------------------------------------------
DR. ABDULLAH SAYINER
(1888-1959)
İzmir doğumlu Dr. Abdullah SAYINER İzmir Lisesi’nden sonra Askeri Tıbbiye’ye girmiştir. Tıbbiye’yi bitirdikten sonra Hanife Hanım ile evlenir. Eşini ebelik eğitimi için okula gönderir. Bir süre Tire’de çalıştıktan sonra Buldan’a göçerek Hükümet Tabibi olarak göreve başlar.
Dokumacılığın bugün bile önde gelen uğraş olmayı sürdürdüğü Buldan’da dokuma tezgâhları da bodrum katlarında güneş görmeyen, nemli ortamlarda bulunmaktadır. O günlerin Türkiye’sinde yoksulluğun da önde gelen illet olduğu anımsandığında verem kaçınılmaz bir son gibidir.
1930’lu ve 1940’lı yılların Türkiye’sinde veremden ölüm oranlarının sırasıyla % 0.0071 ve % 0.0046 olduğunu anımsatmakta yarar var. Kendisi de bir verem hastası olan Dr. Abdullah SAYINER bu derdin yarattığı sıkıntıları yaşayarak öğrenmiştir.
Henüz ilaçla tedavinin söz konusu olmadığı bu dönemde temiz havanın şifa bulmada önemli olduğundan hareketle Dr. Abdullah SAYINER Buldan’a bir hastane kazandırmaya kararlıdır. Bu amaçla 1951’de bir dernek kurmakla başlar işe. Derneğin iki önemli amacı vardır. Birincisi olabildiğince çabuk şekilde hastane projesini yaşama geçirmek. İkincisi ise, hastalara her anlamda destek sağlamak.
Özellikle, hastane projesinin tamamlanması amacıyla parasal destek sağlanması için dokumacılar kooperatifine satılan her tomar iplikten belirli bir yüzdenin hastane inşaatına yönlendirilmesi bile denenmiştir. Buldan’da yolcu taşımacılığı yapan bir otobüs şirketinin bilet başına belirli bir parayı hastane inşaatına bağışlaması bir başka kaynak olmuştur.
Altı yıl süren inşaat sırasında diğer yandan da hastane bahçesi ve çevresinin ağaçlandırılması unutulmamıştır.
Bunca olumlu özelliğinin yanı sıra iki çocuk babası olan Dr Abdullah SAYINER ailesine olan düşkünlüğüyle de tanınır.
Kısmi felç geçiren Dr Sayıner ailesiyle birlikte İzmir’e göç etmek zorunda kalır. Tamamlanan yapıtı dönemin Başbakanı tarafından 1958’de hizmete açılır. Açılışta bulunamayan Dr Abdullah SAYINER kısa süre sonra yaşama gözlerini kapatır.
Cenazesi toprağa verilmeden önce bir gece Buldan’da yapımına ön ayak olduğu hastanede bekletilir.
1961 yılında ise dernek yönetiminin aldığı kararla adı ölümsüzleştirilmek üzere yaptırdığı hastaneye verilir.
Bu güzel insanın heykeli geçtiğimiz günlerde bir başka önemli hekim Dr. Behçet UZ’unki ile birlikte Buldan’ı süslemeye başlamıştır.
Başta yakınları olmak üzere hepimizi gururlandıran bu gelişmeyi sizlere duyurmayı görev bildik.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu