Kurum hekimleri, belediyelerden üniversite medikolarına, Devlet Su İşleri’nden Karayolları’na, Adliyelerden Orman Bölge Müdürlüklerine kadar birçok kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan, kurum personeline yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak ayaktan teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri veren hekimlerdir.
2008 yılında İş Kanunu’nun ilgili maddesi değiştirilerek, kamu kurumlarında çalışan işçilerin işyeri hekimliği hizmetleri de kurum hekimlerinin asli görevlerinden sayılmıştır. Hiçbir ücret verilmeden yaptırılan bu görev, Anayasa’ya göre angaryadır.
Döner sermaye uygulaması olmayan kurumlarda çalışan bu hekimlerimiz, Sağlık Bakanlığı’nda aynı unvan ve görevdeki meslektaşlarına oranla oldukça düşük ücret almaktadırlar. Maaşlarında emekliliklerine de yansıyacak şekilde bir iyileştirme yapılmadığı takdirde, şimdi olduğu gibi emekliliklerinde de düşük maaş almaya devam edeceklerdir.
Sadece, kadrolarının farklı yerlerde bulunduğu gerekçesiyle kurum hekimleri ve yerel yönetimlerde çalışan hekimlerin düşük ücretler almaları, ivedilikle giderilmesi gereken bir eşitsizliktir.
Türkiye’de Haziran 2010 itibariyle 1300 civarında kadrolu ve sözleşmeli kurum hekimi olduğu bilinmektedir. Bu hekimlerden kurumsal ek ödemesi olmayanların halen aldıkları net ücret bin 952 TL’dir.
Fakirlik sınırının altında olan bu ücretler, emekliliğe de yansıyacak şekilde ve hekim olmanın gerektirdiği sosyal statüye uygun bir seviyeye yükseltilmelidir. Sağlık Bakanı eşit işe eşit ücret felsefesinden hareketle, bu adaletsizliği düzeltecek adımı bir an önce atmalıdır.
Kurum hekimleri arasında da maaş farklılıkları bulunmaktadır. Bu durum kurumsal ek ödemeler arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Devlet Su İşleri gibi kurumsal ek ödemesi olmayan bazı kurumların hekimleri ise maaşlarının dışında hiçbir ek ödeme almamaktadır.
Kurum hekimlerinin diğer hekimlere oranla oldukça düşük ücret aldığı Tam Gün Yasası olarak bilinen yasanın 7. maddesinin son fıkrası ile de tespit edilmiş, ancak mağduriyet giderilmemiştir.
Bu fıkrada kurum hekimlerinin kurumdaki normal mesailerinin dışında işyeri hekimliği yapıp ek gelir elde etmeleri yönünde bir özel düzenleme yapılmıştır.
Oysa bu hekimlerin mesai saatleri sonrasında hekimlik yapmalarına olanak sağlayacak çalışma düzeni olan işyeri bulunamamaktadır. Bulunsa dahi buralardan elde edilen kazanç cüzi miktarlarda olup, emekliliğe yansıyan bir gelir değildir.
Sağlık Bakanlığı’nın hekimlere yönelik yaptırımları kendilerine de uygulanan ama iyileştirmelerden faydalandırılmayan kurum hekimlerinin bir elinde mağduriyetlerinin belgesi olan bordroları, diğerinde ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduklarını gösteren nüfus cüzdanları bulunmaktadır.
Sayın Sağlık Bakanı sadece Sağlık Bakanlığı’na bağlı hekimlerin değil, kurum hekimlerinin de Bakanı olmak zorundadır.
Sağlık Bakanlığı’nda aynı unvan ve görevdeki meslektaşlarının normal mesai karşılığında emekliliklerine yansıyan, ek ödemeler dahil aldıkları ücretler ile kurum hekimlerinin ücretleri emekliliklerine de yansıyacak şekilde eşitlenmelidir. Bu amaçla gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz.