İl Sağlık Müdürlüğü’nün Tam Gün İle İlgili Tebligatları

30.03.2011

 Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından Valiliklere gönderilen 08.03.2011 tarihli yazı ile mahkeme kararının gereğinin yapılması belirtilmiş ancak ne gibi işlemler yapılacağı konusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.

Sağlık Bakanlığı’nın yazısı üzerine içinde İzmir de olmak üzere İstanbul, Ankara ve bazı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından Sağlık Bakanlığına bağlı hastane başhekimliklerine bir yazı gönderilerek ikili çalışması olan hekimlerin “ikili çalışmasını sonlandırılması” istenmiştir.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından muayenehanesi olan hekimlere yapılmaya başlanan tebligat işlemlerinde de, muayenehanesi ile birlikte aynı zamanda kamuda çalışması olan hekimlerin çalışma izinlerinin iptal edildiği bildirilmektedir.

Ayrıca özel hastane, tıp merkezi, dal merkezi, diyaliz merkezi vb. özel sağlık kurum ve kuruluşlarına da tebligat yapılarak bünyesinde görev yapan kamudaki hekimlerin ayrılışlarını yapmaları bildirilmektedir.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan bu işlemlerin hukuki dayanağı tartışmalıdır. Dikkat edileceği üzere, Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen yazıda yapılacak işlemlere yönelik bir talimat bulunmamaktadır.

Danıştay 5. Dairesi ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararları arasında ortaya çıkan belirsizlik Sağlık Bakanlığı tarafından kullanılarak kamuda çalışan hekimlerin serbest meslek faaliyeti bir oldubittiye getirilerek sonlandırılmaya, muayenehaneleri de kamu gücü kullanılarak hukuka aykırı bir şekilde kapatılmaya çalışılmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu tarafından yapılan açıklamada da ifade edildiği üzere, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı, bir yürütmeyi durdurma ya da iptal kararı değildir. DİDDK, 1219 sayılı yasanın 12. maddesinin 3. fıkrasını ve Anayasa Mahkemesi iptal kararını yeniden ve farklı bir şekilde yorumlamıştır. Sağlık Bakanlığı da bu yoruma dayanarak Anayasa Mahkemesi kararına rağmen çalışma yasaklarını her koşulda uygulamak istemektedir. Sağlık Bakanlığı, 1219 sayılı 12. maddesini Anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararına aykırı olarak yorumlamaktadır.

DİDDK tarafından incelenen dosya esastan görüşülmek üzere Danıştay 5. Dairesine gelmiştir. Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu, DİDDK’nın Anayasa Mahkemesi kararına aykırı yorumu ile yeniden anlamlandırılan yasa hükmünün Anayasa’ya aykırılığını itiraz yolu ile ileri sürmüş ve dosyanın Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesini istemiştir. Bu talebin önümüzdeki günlerde değerlendirilip karara bağlanması sözkonusu olacaktır.

İl Sağlık Müdürlükleri tarafından bu süreçte yapılan işlemlerin hukuka uygunluğu ise ayrı bir tartışma konusudur.  Kamuda çalışıp muayenehanesi olan veya özel sağlık kuruluşunda çalışan hekimlere yapılan tebligatta çalışma izinlerinin iptal edildiği bildirilmektedir. Bu işlemin hukuken anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir yanı bulunmamaktadır. Hangi hukuki gerekçe ile yapıldığı anlaşılamayan işlemde, hekimlere herhangi bir tercih hakkı ve gerekirse tercihte bulunmak için makul bir süre dahi vermeksizin çalışma izin belgelerinin iptali yoluna gidilmesi yetkinin açıkça kötüye kullanımı olup bu işlemler derhal yargıya taşınacaktır.

Ayrıca Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte muayenehane faaliyetinin durdurulmasına sebep olacak maddeler açıkça sayılmış olup muayenehane faaliyeti olan hekimin kamuda çalışıyor olması çalışma izninin iptali için bir gerekçe olarak da düzenlenmemiştir.

Tam güne ilişkin yargı süreci devam etmekte olup bu süreçte Sağlık Bakanlığı ve bağlı birimlerinin bir oldu bitti ile kamu otoritesini kullanarak hekimlerin mesleki faaliyetlerine son vermesi hekimlerin telafisi imkansız zararlarına uğramasına sebep olacaktır.

Kendilerine ikili çalışmasının sonlandırılması için tebligat yapılan hekimlerin, tebligat tutanaklarına veya kayıt altına alınan bir belgeye her türlü yasal haklarını saklı tutuğunu belirten bir şerh notu düşmesi faydalı olacaktır. Şerh yazısı şu şekilde düzenlenebilir.

“ ilgi yazınızı her türlü yasal hakkımı saklı kalmak kaydı ile tebliğ alıyorum. Yazı içeriği açıkça hukuka aykırıdır.  Hukuka aykırı işlem nedeniyle uğradığım veya uğrayacağım maddi- ve manevi zararlarımı tazmin hakkımı saklı tutuyorum.”

İdare tarafından tesis edilen işlemlerin herbirisi idari otoritenin irade açıklaması olup yaptırım içeren işlemlere karşı yargı yoluna başvurulması mümkündür.  Sağlık Bakanlığı’nın kamu kurumları dışında çalışmayı yasaklamasına dair işlemleri nedeniyle işyerlerinden ayrılmak, muayenehanelerini kapatmak zorunda kalan hekimler, bireysel uygulama işlemlerinin iptali için idare mahkemelerinde dava açabilir. Bunun için Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu tarafından örnek dava dilekçesi hazırlanmıştır.

Konuyla ilgili süreç Oda’mız ve TTB tarafından dikkatle takip edilmekte olup dava açmak isteyen hekimlerin Oda’mız Hukuk Bürosuna başvurmasını rica ederiz.

 

İZMİR TABİP ODASI

 

Konuyla İlgili TTB Açıklamaları

Tam Gün Zorlamasına Karşı Hekimler Ne Yapabilir  

Sağlık Bakanlığından Tam Gün Genelgesi 

Bu haber 7309 kez okunmuştur.