Değerli meslektaşlarımız,
Şiddet yağmur gibi! “Tıp Bayramı” falan da dinlemiyor. Kars’taki bıçaklı saldırıyı haftanın başlamasıyla birlikte yenileri izledi.
İstanbul’da birisi Çapa Tıp Fakültesi diğeri de Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde olmak üzere hekime yönelik iki fiziksel şiddet olgusu daha yaşandı.
Bu kez hedefte Sayın Sağlık Bakanı’nın yaşama geçirdikleri uygulamalar ve iyileştirmeler ile esenliğe çıkardıklarını öne sürdüğü uzmanlık eğitimi almakta olan genç meslektaşlarımız vardı.
Şanslıydık!
Hiç olmazsa bıçak ya da ateşli silah gibi yaşamsal tehlike yaratabilecek gereçler kullanılmamıştı.
Yenilen yumruklar sonrasında geçirilen kısa süreli bilinç bulanıklığını saymazsak olaylar ucuz atlatılmıştır diyebiliriz.
Sağlık ortamında silahların, yumrukların ve kem sözlerin hedefinde yalnızca hekimler yok elbette!
Onların yanı başındaki diğer sağlık çalışanları da bu şiddet furyasından paylarını düşeni alıyorlar.
Mardin’de bir erkek hemşire de yağmur olup üzerimize yağmakta olan şiddetin şimdilik son kurbanı olmuş durumda.
Bir başka saldırının Balıkesir’de kıdemli bir Ortopedi uzmanına yöneltilmiş olduğu haberiyle yazımızın başlığı da hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde doğrulanmış oldu.
Biri birini izleyen bunca şiddet olgusundan sonra bugüne kadar dile getirilememiş olan bir başarıyı da bilgilerinize sunmak istiyoruz.
Artık çok ortadadır ki; “sağlıkta dönüşüm” yol açtığı çok sayıda değişikliğe ek olarak hastaları başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına düşman etme konusunda da önemli bir “başarıya(!)” imza atmış durumdadır.
Ancak, bu eşsiz başarının diğerlerinden farkı sevinilecek değil üzüntü duyulacak ve utanılacak bir olguyu simgeliyor oluşudur.
İzmir Tabip Odası