Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmelik Değişikliği Sonrası Yapılacaklar

24.02.2011

TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, son iki yılda pek çok kez değiştirilen "Ayakta Teşhis ve Tedavi Hizmeti Veren Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği" ile "Özel Hastaneler Yönetmeliği" ve bu değişikliklerin yarattığı çelişkili, keyfi uygulamalarla ilgili olarak Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a bir yazı gönderdi.

 

SAYIN PROF.DR.RECEP AKDAĞ

 

T.C.SAĞLIK BAKANI

Sıhhiye-ANKARA

25.02.2011

 

Sayın Bakan,


Son iki yılda, Ayakta Teşhis ve Tedavi Hizmeti Veren Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği ile Özel Hastaneler Yönetmeliğinde çok sayıda değişiklik yapılmıştır. Yönetmeliklerde yapılan sık değişiklikler çelişkili, keyfi uygulamaları beraberinde getirmiştir.

Yapılan değişikliklerin pek çoğu sağlık hizmetinin gereklerinden bağımsız, hekimlerin geleceklerini belirsiz, güvensiz hale getiren onları mutsuz eden uygulamalardır. Çalışma hakkı, hukuki güvenlik hakkı gibi en temel güvenceleri gözardı eden uygulamaların ülkemizdeki sağlık hizmetlerini olumlu yönde etkilemeyeceği bilinmelidir.


Birliğimize, odalarımızdan ve üyelerimizden 28 Şubat 2011 tarihine kadar yapılacak kadro dışı geçici çalışma başvuruları ile 6 Mart 2011 tarihine kadar yapılacak laboratuvar veya müessese başvuruları için çok sayıda sorun ve soru iletilmektedir.


Daha önce yürürlükte bulunan düzenlemelere göre çalışma izni, müessese laboratuvar ruhsatı almış hekimlerimizin bir kez daha uyum sağlamaya zorlanması ve “uyum” adı altında yerine getirilmesi olanaksız koşullarla çalışma haklarının ortadan kaldırılması uygulamasının gözden geçirilip durdurulması talebimizi iletir, saygılar sunarız.

 

Dr. Eriş Bilaloğlu

 

ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARI İLE İLGİLİ ÜYELERİMİZE DUYURU

 

Birliğimize, odalarımızdan ve üyelerimizden 28 Şubat 2011 tarihine kadar yapılacak kadro dışı geçici çalışma başvuruları ile 6 Mart 2011 tarihine kadar yapılacak laboratuar veya müessese başvuruları için çok sayıda sorun ve soru iletilmektedir. Aşağıda bize iletilen sorunlara ilişkin TTB Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan yorum ve görüşler bulunmaktadır. 

1- 28 Şubat 2011 tarihine kadar kimler geçici çalışma izni için başvuruda bulunmak zorunda?

Ayakta Teşhis ve Tedavi Hizmeti Veren Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 17. maddesi ile özel sağlık kuruluşlarında hekimlerin kadrolu ve tam zamanlı çalışacakları kuralı getirilmiştir. 

Ek 1. madde ile de hekimlerin kadrolu olarak çalıştıkları tıp merkezi veya özel hastane dışında en fazla iki özel sağlık kuruluşunda kadro dışı geçici çalışabilecekleri belirtilmiştir. Ancak hekim kadrolu çalıştığı kuruluştan ayrılıp başka bir sağlık kuruluşuna 60 gün içinde kadrolu çalışmaya başlayamaması halinde kadro dışı geçici çalışma belgesinin iptal edileceği düzenlenmiştir.

Geçici 9. maddede 6 Ocak 2011 tarihinden önce ruhsat almış sağlık kuruluşlarında bu tarihten önce tam zamanlı çalışan tabip kadrolarının sağlık kuruluşu kadrosu olarak kabul edileceği, kısmî zamanlı çalışan tabiplerin ise kuruluş kadrosuna dahil edilmeyeceği düzenlenmiştir.

Ancak tam zamanlı çalışmayan kimi hekimlere “kadro dışı geçici çalışma” adı altında çalışma izni verileceği belirtilmiştir. Bunlar;

a) 6 Ocak tarihi itibariyle sağlık kuruluşunda kısmi zamanlı olarak çalışanlar,

b) 11 Mart 2009 tarihinden sonra bir sağlık kuruluşunda kadrosu olmadığı için görev yaptığı kuruluştaki kısmi zamanlı çalışma belgesi iptal edilenler,

c) Sadece muayenehane işletenler olarak sayılmıştır.

Sayılan grupta yer alan hekimlere 28 Şubat 2011 tarihine kadar başvurmaları halinde planlamadan istisna olarak kadro dışı geçici çalışma izni verileceği düzenlenmiştir.

Bu üç grupta yer alan kişiler müracaat etmenin yanı sıra “bu yönetmelikteki çalışma şekline uygunluk sağlamaları halinde” diye bir koşul da eklenmiştir.

Bu yönetmelikte öngörülen çalışma şekli, özel bir sağlık kuruluşunda tam zamanlı sözleşmeli çalışma şekli olduğuna göre, verilecek kadro dışı geçici çalışma izninin, kadrolu bir işi bulma ve bunu da yönetmelikte belirtilen 60 günlük sürede sağlama koşulu ile mi verileceği konusunda tam bir belirsizlik söz konusudur.

Sağlık Bakanlığının gerek Yönetmelik düzenlemeleri gerekse uygulama işlemleri hukuki güvenlik, belirlilik ilkelerine aykırı olduğu gibi çalışma hakkını açıkça ihlal etmektedir. Türk Tabipleri Birliği bütün bu düzenlemelerin yürütmesinin durdurulması ve iptali için yargıya  başvurmuş olup önümüzdeki günlerde açılan davaların görüşülmesi beklenmektedir.

Bu süreçte, yukarıda sayılan gruplar içinde yer alan hekimlerin, kısmi zamanlı çalışma belgesi için İl Sağlık Müdürlüklerine, durumlarına ilişkin bilgileri içerir bir dilekçe ile başvurmaları, başvurularını iki örnek olarak hazırlamaları, bir örneğini başvuru sayı ve tarihini içerecek bir biçimde kendilerinde tutmaları, hukuka aykırı uygulamalar nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi kayıpları nedeniyle hukuksal haklarını saklı tuttuklarını belirtmeleri önerilmektedir. Zaman zaman İl Sağlık Müdürlükleri tarafından başvuruların alınmaması gibi uygulamaların olduğu bildirilmektedir.

Türk Ceza Kanunun 121. maddesi uyarına dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi bir suçtur. Maddede “Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.” düzenlemesi yapılmıştır. Böyle bir uygulama ile karşılaşan hekimlerin bu durumu hatırlatmaları, almakta direngenlik gösterilmesi halinde, yanlarında bulunan ve bu durumu gören 18 yaşını doldurmuş bir ya da bir den fazla kişi ile durumu bir tutanak haline getirerek suç duyurusunda bulunmaları ya da bağlık bulundukları Tabip Odasına veya Türk Tabipleri Birliğine iletmeleri, ayrıca alınmayan başvuru dilekçelerini noterden göndermeleri önerilmektedir.  Türk Tabipleri Birliği bu süreci merkezi düzeyde izleyecek ve gerekli girişimlerde bulunacaktır.

2- 6 Mart 2011 tarihine kadar yeniden ruhsat almak için kimler başvurmak zorunda?

Müstakil olarak açılmış olan laboratuar ve müesseseler, en geç iki ay içerisinde kuruluş ruhsatı ve mesul müdür belgesi almak için İl Sağlık Müdürlüğü aracılığıyla Sağlık Bakanlığına başvurmakla yükümlü tutulmuştur. Ancak bunlar yönünden günde sekiz saat çalışacak mesul müdür bulundurmaları, mesul müdürlük kadrosu için ise 6 Ocak 2011 tarihinden önce tam zamanlı çalışan hekim kadrosunun bulunması koşulunun arandığı bilinmektedir. Üniversitede ya da kamu kuruluşlarında çalışan hekimler yönünden bu koşul hiçbir durumda söz konusu olmadığından, 6 Ocak tarihinden sonra diğer görevlerinden ayrılsalar da bu koşulu 6 Ocaktan önce taşımadıkları için uygunluk belgesi verilmeyeceği belirtilmektedir. Bu düzenleme açıkça hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Laboratuar ve müesseseler 992 sayılı Kanun ile 3153 Sayılı Kanuna dayanılarak ruhsat almış kuruluşlardır. Kuruluş ruhsatı bulunan bu tür sağlık kuruluşlarına sonradan getirilen koşullara uyum sağlama olanağı da vermeden kapatılma ile sonuçlanacak ve geçmişe doğru aleyhe etkili yeni kurallar getirilmesi ağır bir hukuka aykırılıktır. 

İki aylık sürenin Yönetmeliğe göre gerekli belgeleri hazırlayıp başvurmak için getirilen sürenin başvuru süresi olduğu, uygunluğun tamamlanması gereken süre olmadığını bir kez daha anımsatıyoruz.

Bu süreçte, 6 Ocak 2011 tarihinden önce laboratuar ve müessese ruhsatı almış hekimlerin, diğer belgeleri temin ettikten sonra, durumlarını belirtir bir dilekçe ile İl Sağlık Müdürlüklerine başvurmaları,

 İki aylık sürenin son günü  6 Mart 2011 günü tatil gününe geldiğinden süre 7 Mart Pazartesi gününe uzayacağından başvurularını en geç 7 Mart günü yapmaları,

Sağlık hizmetinin gereklerine aykırı ve yerine getirme olanağı olmayan koşulları isteyerek çalışmalarına engel olunması halinde uğrayacakları maddi ve manevi kayıplar nedeniyle hukuksal haklarını saklı tuttuklarını belirtmeleri,

Dilekçelerini iki örnek hazırlamaları, başvurularının tarih ve sayısını almaları,

Dilekçelerinin alınmaması halinde Türk Ceza Kanunun 121. maddesi uyarına dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesinin suç olduğunu hatırlatmaları,

 Dilekçenin alınmasında direngenlik gösterilmesi halinde, yanlarında bulunan ve bu durumu gören 18 yaşını doldurmuş bir ya da bir den fazla kişi ile durumu bir tutanak haline getirerek suç duyurusunda bulunmaları ya da bağlık bulundukları Tabip Odasına veya Türk Tabipleri Birliğine iletmeleri, ayrıca alınmayan başvuru dilekçelerini noterden göndermeleri önerilmektedir.  Türk Tabipleri Birliği bu süreci merkezi düzeyde izleyecek ve gerekli girişimlerde bulunacaktır.

3- Üniversite ya da Sağlık Kuruluşlarında çalışan hekimler serbest çalışmaya devam edebilecek midir?

Üniversite öğretim üyeleri yönünden, serbest çalışmayı yasaklayan 2547 sayılı Yasanın 5947 sayılı Yasa ile değişik 36. maddesinin ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.  Bu konuda yeni bir yasal bir düzenleme yapılmamıştır. Öğretim üyelerinin gerek muayenehanelerinde gerekse özel sağlık kuruluşlarında çalışmalarını yasaklayan bir üst norm yoktur.

Sağlık Bakanlığı bağlı ya da diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler yönünden ise Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararının sonrasında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından farklı bir yorumla Sağlık Bakanlığı’nın çalışma yasağının sürdüğüne ilişkin açıklamasına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı kaldırılmıştır.  Ancak henüz gerekçeli karar yayımlanmamıştır.  Bu kararın yayımlanacak olan gerekçesine göre uygulama işlemleri şekillenecek olup Birliğimiz tarafından gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır.

 

Örnek dilekçe için tıklayınız

Bu haber 3032 kez okunmuştur.