Son günlerde onlarca işçinin ölümü ile sonuçlanan iş kazaları (cinayetleri) hakkında kamuoyunu bilgilendirmek, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında yaşananlara dikkat çekmek amacıyla ortak basın açıklaması yapıldı.
İzmir Tabip Odası Konferans salonunda 14.02.2011 tarihinde yapılan ortak açıklamaya, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, DİSK Ege Bölge Temsilciliği ve Türk İş Ege Bölge Temsilciliği katıldı.
14.02.2011
ORTAK BASIN AÇIKLAMASI
Hükümetin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Politikaları OSTİM ve İVEDİK’ te
Patlayarak İflas Etmiştir.
3 Şubat 2011 tarihinde Ankara OSTİM’de bir iş merkezi ile İvedik OSB’de yer alan işyerlerinde meydana gelen, 18 çalışanın ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına yol açan patlamalarda yaşamını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyor, kamuoyunun üzüntüsünü paylaşıyoruz.
Meslek Odalarımız ve sendikalarımız; bu kazalarla birlikte, son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması ve yeterli denetimlerin yapılmamasından kaynaklanan bu “iş cinayetleri” ile ilgili, yıllardan beri ciddi uyarılarda bulunmakta, sürekli olarak çalışma yaşamına ilişkin yapısal sorunlar ve yanlış uygulamalara işaret etmekte, yargıya başvurmakta fakat siyasal iktidar bildiğini yapmaya devam etmektedir.
Son mevzuat düzenlemeleri sorunludur
Örneğin, İş Yasasının 78. maddesinde işyerlerinin kurulması aşamasında işyeri koşullarının iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uygun olmasını teşvik eden uygulama, 2008 yılında 5763 sayılı, “Torba Yasa” ile değiştirilmiş ve 04.12.2009 tarihli “İşletme Belgesi Alınması Hakkında Yönetmelik”le ortadan kaldırılmıştır. Böylece 50’den az işçi çalıştıran işyerlerinin İşletme Belgesi alması zorunluluğu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın (ÇSGB) işyerlerine yönelik denetimi ve yol göstericiliği yok edilmiştir. Bu nedenle bugün Türkiye’ de imalat sektöründe çalışan 600.000 işletme denetim dışıdır, bu rakam İzmir için 40.000 işletmedir.
15.08.2009 tarihli “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik” ise 50 ve üzerinde işçinin çalıştığı işyerlerinde geçerlidir. Ancak 09.12.2009 tarihli “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmeliğin Uygulanmasına Dair Tebliğ” ile ana işverenleri, işyerlerini küçük parçalara ayırarak yükümlülüklerinden kurtarmaya yönelik bir düzenleme yapılmıştır.
Denetimler yetersiz
İşyeri denetimleri ve dolayısıyla iş sağlığı ve güvenliği önlemleri Türkiye’deki sanayi işletmelerinin ancak yüzde 1,6’sında geçerlidir. 700-800 civarındaki İş Müfettişlerinin sayısı çok yetersizdir. Bu sayı örneğin; Ülkemizle eşdeğer işyeri sayısına sahip Almanya’ da 3900 civarındadır. Çalışma yaşamıyla ilgili mevzuat yalnızca başlıca “sanayi ve ticaret” işlerini kapsamakta, tarım sektörünün tamamı, hizmet sektörünün bir bölümü ile KOBİ’lerin çok büyük bir bölümü kapsam dışında bırakılmaktadır. Özetle, bugün Türkiye’ de 10 milyon kişiyi bulan kayıt dışı istihdamı teşvik eder tarzda bir ‘iş sağlığı ve güvenliği’ politikası söz konusudur. İşte bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre Türkiye; iş kazalarında Dünya’ da üçüncü, Avrupa’ da birinci sıradadır.
Diğer yandan TMMOB Makina Mühendisleri Odası uzmanlık alanlarına giren konulardan biri olan basınçlı kaplar ve bu kapsamdaki endüstriyel oksijen tüpleri ile ilgili sorunlar, insan yaşamını hiçe sayan rantçı yaklaşımlar, yasal boşluklar ve ilgili meslek odaları tarafından yapılması gereken mesleki denetimlere engel oluşturulmasından kaynaklanmaktadır. Kâr güdüsüyle hareket edildiği için ilk tasarruf edilen konu periyodik denetimler olmaktadır. Bu tip yoğun risk barındıran işletmeler kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili meslek odaları tarafından mutlaka denetime tabi tutulmalıdır.
Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile çalışanları kuşatan bu sorunları aşmak; çalışma yaşamının insanca, iş güvenceli, örgütlü, toplu sözleşme ve grev hakları ve işçi ve iş sağlığı ve güvenliğine dayalı bir istihdamı esas alan, iş kazalarını en aza indirecek şekilde örgütlenmesi pekâlâ olanaklıdır.
Ucuz işgücü ve ucuz maliyete dayalı esnek, güvencesiz çalışmanın artması, özelleştirme, sendikasızlaştırma, taşeronlaştırmanın yaygınlaşması, denetimlerin yetersizliği ve/veya yokluğu giderilmediği; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Tabipleri Birliği, sendikalar ve üniversitelerin görüşleri kamu ve özel sektörce dikkate alınmadığı müddetçe ne yazık ki benzeri olaylar sürecektir.
İZMİR TABİP ODASI
İZMİR BAROSU
TMMOB İL KOORDİNASYON KURULU
DİSK EGE BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ
TÜRK-İŞ EGE BÖLGE TEMSİLCİLİĞİ