Değerli meslektaşlarımız,
Artık sıradanlaşan bir olgu olduğu kuşku götürmez bir gerçektir. Hekimler güç çalışma koşullarının yanı sıra bundan böyle fiziksel saldırılara da çok daha sıklıkla göğüs germek durumunda kalacaklardır. Bizlerin bir şekilde söz konusu ettiği bu türden durumlar yüksek perdeden şiddetin söz konusu olduğu basına yansımaya değer görülenlerdir.
Oysa, sözlü ve eylemli şiddet hekimin her gününün, her anının sorunudur.
Bu bağlamda biz hekimlerin hiç olmazsa bu konuda dayanışma içinde olması kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Bu dayanışmanın gereği olarak Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Eyüp ŞELLİ ile telefonla görüştük. Kendisine ve fiziksel saldırı sonucu ciddi bir şekilde yaralanan meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi odamız yönetimi ve üyeleri adına ilettik. Bu olay nedeniyle yaşanacak süreçte üzerimize görev düşüyorsa seve seve yerine getirebileceğimizi de özellikle vurguladık.
Özellikle belirtildiğine göre, bu saldırı karşısında illerindeki gerek yerel yöneticilerin gerekse merkezi yönetim temsilcilerinin ilgisizliği ve bir geçmiş olsun diyemeyen duyarsızlıkları üzüntülerinin katlanmasına yol açmış.
Kendisi de bu duyarlı davranışımız nedeniyle İzmir Tabip Odası üyelerine teşekkür ve selâmlarını iletmiştir.
Konuya ilişkin haberi ve Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Şahin AKSOY’un basın açıklamasını sizlerle paylaşıyoruz.
http://www.medimagazin.com.tr/ana-sayfa/guncel/tr-kadin-doktora-saldiri-1-11-29328.html
Cuma, 24 Eylül 2010
Şanlıurfa Tabip Odası Yönetim Kurulu adına Oda Başkanı Prof. Dr. Şahin AKSOY'un açıklaması...
Bugün Şanlıurfada artık mesleğimizin bir parçası haline gelen ve kamuoyu tarafından da kanıksanmaya başlayan bir olay gerçekleşti ve yine bir erkek hasta yakını yine bir kadın doktora acımasızca arkadan saldırarak meslektaşımızı hayati tehlike oluşturacak şekilde darp etti. İnsanlıktan nasibini almamış bu kendini bilmez adam öğlen arasında, yemek saatinde yatağındaki hastası ile ilgilenen Dr. Pınar SANCAKa önce sözlü hakaret ve tehditte bulunup sonra da arkasını dönüp hastasının bakımı ile uğraşmasını fırsat bilerek kendisine olanca gücü ile saldırıp sırtını yumruklamış, kafasını duvara vurmuş ve arkasından da kendisine yardıma gelen personele bıçak çekmiştir. Daha sonra, yaptığının sorumluluğunu taşımaktan aciz olan bu zavallı yanındakilerle birlikte tehditler savurarak kaçmıştır.
Olayların tamamı güvenlik kameraları ve şahitler huzurunda gerçekleşmiştir. Şu an Dr. SANCAK hayati tehlikesi devam ettiğinden gözlem altındadır ve olayın şokunu atlatamadığından sürekli ağlamaktadır. Bundan önce defalarca benzer olayları kamuoyu ile paylaşmış, üzüntü ve nefretimizi iletmiştik. Ancak günü birlik, ülkenin dört bir tarafında ve özellikle de Şanlıurfada gerçekleşen hekimlere yönelik şiddet tahammül sınırlarının ötesine geçmiştir. Daha önceki basın açıklamalarında da dile getirdiğimiz gibi, biz bu eylemlerin birinci sorumlusu olarak Sağlık Bakanlığının yanlış sağlık politikalarını ve her türlü tıbbi, sosyolojik, psikolojik ve felsefi alt yapıdan yoksun olarak yürüttükleri Hasta Hakları adı altındaki popülist uygulamaları görmekteyiz. Sağlık Bakanlığı, beyanatları ve uygulamaları ile hekimleri hiçbir dönemde olmadığı kadar toplum nazarında değersiz kılmış ve hedef göstermiştir.
Büyük bir sıklıkla gerçekleşen bu olaylar, yalnızca Sağlık Bakanlığının değil, aynı zamanda devletin diğer kurumlarının da memurunu haksız saldırılardan korumaktan aciz kaldığının açık bir göstergesi olarak önümüzde durmaktadır. Sayın Şanlıurfa Valisi şehrimizde göreve başladığında kendisine yaptığımız ziyarette Zat-ı Alilerinden tek bir ricamız olduğunu, onun da meslektaşlarımıza yapılan tehdit ve saldırılar konusunda hassasiyet göstermesi olduğunu söylemiştik. Ancak benzer olaylar günden güne azalmadı aksine fazlalaştı.