Dumansız hava’ bir hak

21.08.2010
ANAYASAL ÖZGÜRLÜKLER VE SAĞLIK HAKKI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ KATILIMCILAR: Doç. Dr. Serir Aktoğu - Türk Toraks Derneği (TTD) İzmir Şube Başkanı Av. Ali Altay - Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Av. Sunay Akyıldız - İstanbul Barosu Sağlık Merkezi, Tıp Hukuku Derneği Prof. Dr. Ülkü Bayındır - Türk Toraks Derneği (TTD) Prof. Dr. Nazmi Bilir - Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK), Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Arif Çımrın - Türk Toraks Derneği (TTD) Prof. Dr. Elif Dağlı - Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Yrd. Doç. Dr. Osman Elbek - Türk Toraks Derneği (TTD) Prof. Dr. Fuat Ercan - Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Prof. Dr. Oya İtil – İzmir Tabip Odası, Türk Toraks Derneği (TTD) Av.Turgut Kazan - Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Prof. Dr. Oğuz Kılınç - Türk Toraks Derneği (TTD) Prof. Dr. Ali Murat Özdemir - Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Mümtaz Soysal - Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM) Doç. Dr. Ayşın Şakar - Türk Toraks Derneği (TTD) Prof. Dr. Ali Ulusoy - Yaşar Üniversitesi Ayla Yılmaz - Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi (KİGEM), Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu - Türk Toraks Derneği (TTD) Doç. Dr. Mehmet Zencir - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Sağlık, hukuk, sosyoloji ve iktisat uzmanlarının bir araya geldikleri “Anayasal Özgürlükler ve Sağlık Hakkı Çalıştayı”, 22.07.2010 tarihinde İzmir’de gerçekleştirilmiştir. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi ile Türk Toraks Derneği İzmir Şubesi, Tütün Kontrolu Çalışma Grubu tarafından düzenlenen çalıştayın sonuç bildirgesi aşağıda sunulmuştur. 1- SAĞLIKLI YAŞAM HAKKI EN TEMEL HAKTIR, YAŞAM HAKKI HER TÜRLÜ ANAYASAL HAKKIN ÜZERİNDEDİR. • Yaşama hakkının ilk hak olduğu, tüm diğer hakların bu haktan sonra geldiği, • Özgürlüklerin çatıştığı ortamlarda hukukun çatışan özgürlükler arasında hangisinin öncelikli ve korunması gereken olduğuna bakacağı, • Sigara içme özgürlüğünün bir başkasına zarar verme özgürlüğü biçiminde kullanılmaması gerekliliği, • Toplum düzeni ve sağlığı için koyulan yasakların özgürleştirici olacağı, • Uluslararası ve ulusal yasalara göre “sağlıklı ve dengeli çevre”nin korunmasının anayasal bir hak olduğu, dikkate alınarak, sağlıklı yaşam hakkının en temel hak olduğu sonucuna varıldı. 2- SİGARANIN YOL AÇTIĞI SAĞLIK SORUNLARINI ORTADAN KALDIRMAK TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNCELİKDİR. Türkiye’de; • Onaltı yaş üzeri erkeklerin üçte ikisinin, kadınların üçte birinin sigara içtiği, • Sigaraya başlayanların %60’ı 18 yaşından önce; beş kişiden biri ise 15 yaşından önce başladığı • Kapalı alanlarda sigara yasağından önce 10.947.000 vatandaşımızın restoran ve lokantalarda sigara dumanına maruz kaldığı, • Yılda 100 bin kişinin sigara kullanımına ilişkin hastalıklardan öldüğü, • Günlük sigara maliyetinin günde 70 milyon TL, yıllık maliyetinin ise 25 milyar TL olduğu ve harcanan paranın tamamının yabancı olan sektöre ödendiği, • Sigara içenlerin ayda harcadıkları bedelin asgari ücretin yaklaşık 1/7’si olduğu, dikkate alınarak, sigara kullanımının ülkemizin öncelikli sorunu olduğuna karar verildi. 3- KAPALI ALANLARDAKİ TÜTÜN DUMANINI YOK EDEN HİÇBİR YÖNTEM YOKTUR, TAM DUMANSIZ HAVA SAHASI TEK ÇÖZÜMDÜR. TOPLUMA AÇIK KAPALI ALANLARDA TÜTÜN TÜKETİMİNİN YASAKLANMASI ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNE AYKIRI DEĞİLDİR. • Pasif sigara dumanının bütün bilim kuruluşları tarafından kabul edilen karsinojen olduğu, • Sigara dumanına maruz kalmanın; erişkinlerde akciğer kanseri, kalp hastalığı, çocuklarda astım nöbetlerinin tetiklenmesi ve alt solunum yolu hastalıklarına yol açtığı, • Amerikan Isıtma-Soğutma-Havalandırma Mühendisleri Derneği’nin 2008 yılında yayınladığı “Çevresel Tütün Dumanı” raporunun tek etkin korunma yöntemininin kapalı ortamlarda sigara içmenin yasaklanması olarak gösterdiği, • Havalandırma sistemlerinin sigara dumanının kanser yapıcı taneciklerini tam olarak arındırmadığı, • Sigara içilen yerler ayrıldığı takdirde içerde bulunanların sağlığını korumak için ortamın havasının saatte 122.500 kez değiştirmek gerektiği, bunun da kapalı alanda turnedo yaratmakla eş değer olduğu, dikkate alınarak, kapalı alanda sağlığı korumanın tek koşulunun sigaranın yasaklanması olduğu ve bu yasağın ölçülülük ilkesine aykırı olmadığına kanaat getirildi. 4- KAPALI ALANDA SİGARA YASAĞI ULUSLARARASI SÖZLEŞMEYE UYGUNDUR. • 4207 sayılı kanunun kapalı alanlarda sigara yasağını getirmesi, 2004 yılında imzalanan “Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi” (TKÇS) 8. maddesi gereği olduğu, • TKÇS’nin etkili bir iç hukuk normuna dönüşmüş durumda olduğu, • Bu antlaşmalarla yorumlamak gerektiği, • TKÇS gibi Uluslararası sözleşmelerin evrensel ilkeleri olduğu ve mahkeme kararları ve gerekçelerini bağladığı düşünülerek, kapalı alanda sigara yasaklarının uluslarası bağlayıcı yasaların gereği olduğu kanaatine varılmıştır. 5- YASANIN UYGULANMASI SAĞLIK VE EKONOMİK KAZANÇ SAĞLAMIŞTIR. • 2010 yılının ilk beş ayında, 2009 yılının ilk beş ayına göre % 20 daha az sigara içildiği, sigara almak için 1.8 milyar TL daha az para harcandığı, • İstanbul’da sigara dumanı solumaya bağlı görülen hastalıkların acil başvurularının % 20.33, acilde harcanan ilaç maliyetinin 4.036.200 TL azaldığı , değerlendirilerek, yasanın ilk birinci yılında dünya literatürüne benzer şekilde toplum sağlığına ve ekonomisine yarar sağladığı vurgulanmıştır. 6- 4207 SAYILI YASA İKRAM SEKTÖRÜNE ZARAR VERMEMİŞTİR. • Maliye Bakanlığı kayıtlarına göre, yasanın uygulanmasından sonraki ilk üç ayda restoran, lokanta, kahvehaneleri içine alan ikram sektörü gelirlerinde % 5.2 artış olduğu, • KDV matrahları, vergi ödemeleri, beyan edilen ciro ve istihdam kayıtlarında gerileme olmadığı, dikkate alınarak, ikram sektörünün yasadan olumsuz etkilendiğine ilişkin söylemlerin doğru olmadığına kanaat getirildi. 7- 4207 SAYILI YASA KORUNMALIDIR. 4207 sayılı kanunun kapalı alanlarda getirdiği istisnasız sigara yasağının; • En temel anayasal hak olan sağlıklı yaşam hakkını teslim ettiği, • Türkiye’de öncelikli sağlık ve ekonomik sorun olan sigara kullanımına çözüm getirdiği, • Bilimsel olarak kapalı alandan hiçbir surette temizlenemeyen kanser yapıcı sigara dumanına karşı tek etkin yol olduğu, • Uluslarası yasa olan Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesine uygun olduğu, • Uygulanmasının sigara tüketimini ve acil hastalık başvurularını azalttığı, böylelikle hem sağlığı hem de ekonomiyi düzelttiği, • İkram sektöründe zarar yaratmadığı, dikkate alınarak, ödünsüz korunmasının ülkemiz için en doğru yol olacağına inanıyoruz.
Bu haber 7218 kez okunmuştur.